| Oh, yabancı birisi değil. Önceden tanışmıştık. | Open Subtitles | لكنه ليس غريب لقد تقابلنا من قبل |
| Daha Önceden tanışmıştık. | Open Subtitles | لقد تقابلنا من قبل |
| Önceden tanışmıştık. | Open Subtitles | لقد تقابلنا من قبل |
| Az önce, "Tanıştığıma memnun oldum" dedin ama Önceden tanışmıştık. | Open Subtitles | لقد قلت للتو: "سعيد بلقاؤك" لكن في الحقيقة لقد إلتقينا من قبل |
| - Ben Sinbad. - Önceden tanışmıştık. - Hayır, yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | لقد إلتقينا من قبل - لا أنت مخطأ - |
| Aslında, daha Önceden tanışmıştık. | Open Subtitles | في الواقع، أعتقد اننا التقينا من قبل. اتمنى لو تخبرني |
| Biliyorum. Önceden tanışmıştık. | Open Subtitles | بالطبع، التقينا من قبل |
| - Aslında biz Önceden tanışmıştık. | Open Subtitles | حقيقتاً , سبق وتقابلنا |
| - Eee'si biz Önceden tanışmıştık. | Open Subtitles | -لقد إلتقينا من قبل |
| - Önceden tanışmıştık. Stanford'tan. | Open Subtitles | أوه، ولكن لقد التقينا من قبل |
| Önceden tanışmıştık. | Open Subtitles | التقينا من قبل |