| Önceki hayatımda korkunç bir günahla namlanmış olmalıyım ki bu derece acı çekmeyi hakediyorum. | Open Subtitles | يجب أن يكون ارتكب خطيئة أنا الرهيبة في حياة سابقة ليستحق هذه المعاناة. |
| Sanki bu kadınla Önceki hayatımda tanışmışım. Buna rağmen aşkımız hâlâ varlığını hissettirecek kadar kuvvetli. | Open Subtitles | كأنني قابلت هذه المرأة في حياة سابقة و كأن حبنا يتجاوز وجودنا الفعلي |
| Önceki hayatımda kimi vahşice öldürdüğümü bulup ondan özür dilemeliyim. | Open Subtitles | يجب علي ان اجد من قٌتل بوحشية في حياة سابقة واعدلها له او لها |
| Evet, özel sektöre geçmeden Önceki hayatımda. | Open Subtitles | نعم، تلك كانت في حياتي السابقة... قبل أن إنضممت إليه القطاع الخاصّ. |
| Önceki hayatımda rüzgârdım galiba. | Open Subtitles | لابد واني كنت رياح في حياتي السابقة |
| Belki de Önceki hayatımda yanlış bir şeyler yaptım. | Open Subtitles | ربما فعلت شئ خاطئاً في حياتي السابقة |
| Evet, Önceki hayatımda. | Open Subtitles | نعم، في حياة سابقة |
| Önceki hayatımda, önceden. | Open Subtitles | حياة سابقة, ماضييّ. |
| Önceki hayatımda Dış İlişkiler sekreteriydim. | Open Subtitles | لقد كنت سكرتيراً في حياتي السابقة |
| Ve rahibe olmadan Önceki hayatımda bir adamla olmuştum. | Open Subtitles | وقد عرفتُ رجلاً في حياتي السابقة |
| Bir Önceki hayatımda sanatçıydım. | TED | في حياتي السابقة كنت فناناً |
| Önceki hayatımda ne yanlış yapmışsam! | Open Subtitles | ما الذى أخطأت فيه فى حياتي السابقة! |
| Medyumum Önceki hayatımda kurt olduğumu söylemişti, ki bu çok mantıklı ama Conner'ın hatırlamasına inanamıyordum. | Open Subtitles | قال طبيبي النفسي أنني في حياتي السابقة كنت ذئباً و الذي يجعل هذا منطقياً جداً لكن لا أصدق أن (كونر) تذكر |
| Daha Önceki hayatımda Nuh'un gemisindeydim. | Open Subtitles | كنت جان دارك في حياتي السابقة جان دراك: جان دارك إلى نجاحها في رفع حصار قوات الاحتلال الإنجليزية عن مدينة "أورليانز" الفرنسية عام 1429؛ حيث استطاعت جان دارك لقاء الملك الفرنسي "شارل السابع" بمدينة "شينون"ً |