| Okumak için uzağa gitmeden önceki son yılında ihmal edilmiş hissetmesini ister miyiz? | Open Subtitles | هل تريدينه أن يشعر بالأهمال في سنته الأخيرة قبل أن يذهب إلى المدرسة؟ |
| Ölümünden önceki son konuşmamızda, beni dünyada mutlu edecek herhangi bir yere gitmem konusunda cesaretlendirdi. | TED | في محادثتنا الأخيرة قبل وفاتها، شجعتني أن أذهب إلى أي مكان في العالم يمكنه أن يجعلني سعيدة. |
| Oğlum, burası çöl başlamadan önceki son köy. | Open Subtitles | بني.. هذه هي القرية الأخيرة قبل الصحراء الكبرى |
| Bunun çıkıştan önceki son ayrım olduğunu biliyorsun, ama ayak izleriniz tamamen silinmiş ve kimse yolu hatırlamıyor. | TED | وإنك تعلم أن هذا هو المفترق الأخير قبل الخروج لكن قد تم مسح علامات طريقك الخاص ولا أحد يتذكر الطريق |
| Batı yakasında yaşayan beyazlar için mezarlıktan önceki son durak. | Open Subtitles | المكان الأخير قبل المقبرة للبيض من الجانب الغربي.. |
| Ve bu olay, resmen Connor Mead olmandan önceki son duraktı. | Open Subtitles | هذه هي المرحلة الاخيرة قبل أن تصبح كونور ميد |
| Bu FBI onu almadan önceki son şansımız. | Open Subtitles | هذه فرصتنا الأخيرة قبل أن يحصل مكتب التحقيقات الفيدرالي عليه |
| Bu FBI'dan önceki son şansımız. | Open Subtitles | هذه فرصتنا الأخيرة قبل أن يحصل مكتب التحقيقات الفيدرالي عليه |
| Doktorasını almadan önceki son adım. Galiba bunlar bağırsaklarından geriye kalanlar. | Open Subtitles | يوضح مقالته, الخطوة الأخيرة قبل الحصول على درجة الدكتوراه |
| Kış tatili bitmeden önceki son parti. | Open Subtitles | انها الحفلة الأخيرة قبل انتهاء عطلة الشتاء |
| Son aşama... herşeyi ve gemideki herkesi kaybetmeden önceki son aşama. | Open Subtitles | إنها المرحلة الأخيرة قبل الإغلاق قبل أن نفقد كل شيء، و كل شخص على متن السفينة |
| Ve şimdi onun bedeni evi terk etmelerinden önceki son yemekleri oluyor. | Open Subtitles | والآن أضحى جسدها وجبتهم الأخيرة قبل مغادرتهم العُش. |
| Mekik teknisyeni Megan McArthur fırlatmadan önceki son saatleri anlatıyor. | Open Subtitles | محركة الزراع المكوكية ميغان ماك ارثر تصف الساعات الأخيرة قبل الأقلاع |
| Teşekkür ederim. Yemeden önceki son dokunuşlar bitmek üzere. | Open Subtitles | شكراً لك إنني أضع اللمسات الأخيرة قبل أن نأكل |
| Hapisten önceki son durağımın bir lise olmasındaki acı tesadüfü fark etmemiş değilim, çünkü ikisi de aynı sayılır. | Open Subtitles | المفارقة أنه ليست خسارة أن تكون المدرسة محطتي الأخيرة قبل السجن , لأنها متشابهة |
| Ortadan kaybolmadan önceki son görevi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنّ عليه إنهاء هذه المُهمّة الأخيرة قبل أن نختفي. |
| Sıradaki son kartalımızdan önceki son kartalımız olacaktı. | Open Subtitles | هذا يمكن أن يكون نسرنا الأخير قبل نسرنا الأخير التالي |
| Savaş meydanına atılmadan önceki son toplantı denirdi buna. | Open Subtitles | هذا يُعرف بالتحضير الأخير قبل الذهاب إلى القمة |
| Mahkemenin atadığı avukatınız olarak idamınızdan önceki son gün hakkında sizi bilgilendirmekle mükellefim. | Open Subtitles | بصفتي محاميكَ الذي عينتهُ المحكمة أنا ملزمة بتزويدك بمعلومات كاملة عن يومكَ الأخير قبل أعدامك |
| Bahse girerim buraya gelmeden önceki son adresin tam olarak şehir içinde değildi. | Open Subtitles | وأود أن الرهان أن عنوان الاخيرة قبل أن يأتي هنا لم يكن بالضبط في وسط المدينة. |
| Bu Gene ve Tim dönmeden önceki son fotograf | TED | هذه هي آخر صورة قبل أن يعاود جين و تيم أدراجهما. |
| Her şey sona ermeden önceki son nefeslerinde söyleyecekleri son söz adım olacak. | Open Subtitles | وآخر ما سيكون ...على لسانهم قبل النهاية سيكون اسمي |
| Haydi millet toplanın! Gün bitmeden önceki son eğlencenin tadını çıkarıyorsunuzdur. | Open Subtitles | لقد إحتشدت الصفوة هنا أتمنى أن تستمتعوا بروعة الشمس |
| Dağ eteklerinden önceki son ileri karakol. | Open Subtitles | المعقل الاخير قبل ان تسوء الامور |