| Kardeşim James önerdiğim gibi ülkenin tahıl rezervlerini yeniledi mi? | Open Subtitles | هل قام اخي جيمس بتخصيص احتياطي الحبوب للبلاد كما اقترحت |
| Benim önerdiğim bu kumtaş duvarlar esasen 3 şeyi yapıyor. | TED | إن الجدار المكون من الحجر الرملي الذي اقترحته سيقوم بثلاثة مهام |
| önerdiğim hareket aslında öneremeyeceğim harekettir. | Open Subtitles | العمل الذي أقترحه هو العمل الذي لا أستطيع إقتراحه |
| Eğer profil olmuyorsa önerdiğim gibi şu arkadaşlar, sevgililer şeyini yapabiliriz. | Open Subtitles | حسناً ,اذا كان القصة لن تحدث يمكننا القيام بـ"عيد الحب للأصدقاء" كما إقترحته |
| Ya da sana önerdiğim "A" okulu teklifini kabul et. | Open Subtitles | او تستطيع ان تأخذ عرض المدرسة "أ" الذي عرضته عليك |
| 15 dakika sonra benimle burada buluş ve önerdiğim şeyi beğenmezsen seni bir daha rahatsız etmeyeceğim. | Open Subtitles | قابلني هنا بعد 15 دقيقة واذا لم يعجبك اقتراحي لن أزعجك مجددا. |
| önerdiğim şey tatlım, gerçekten bir şeyler yapmak! | Open Subtitles | ما اقترحه يا عزيزتى ان نفعل شىء ما |
| Ben de öyle. Seni önerdiğim andakinden daha iyi bir oyuncu olduğunu düşünüyorum artık. | Open Subtitles | أنتِ مُمثلة أفضل ممّا إعتقدتُ عندما أوصيتُ بكِ. |
| Emniyetin, önerdiğim listeyi sonunda incelemeye karar vermesine sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيد أن المكتب قرر أخيراً أن يأخذ أمر القائمة التي عرضتها عليهم بجدية |
| Ve ben bunu önerdiğim zaman, tekrardan itirazla neden oldu. | TED | وعندما اقترحت هذا علنا، فقد أوجدت ضجة مرة أخرى. |
| diye düşünüyor. Bunu önerdiğim zaman insanlar, "Hayır" | TED | لقد اقترحت انا ذلك، ولكن الناس رفضوا ذلك |
| Senatoda sizleri temsil etmesi için benim önerdiğim kişiyi benim adayımı seçtiniz. | Open Subtitles | ان كنت قد اخترت مرشح بلدي , والرجل الذي اقترحت أن يكون ممثلي في مجلس شيوخ الدولة |
| İzmer için... önerdiğim bu değişimin... herkes için en iyisi olduğunu anlaman için.... | Open Subtitles | أنا كنت أصلي من أجل ان تجد الحكمة لرؤية ذلك المسار الذي اقترحته لإزمير |
| Sana önerdiğim çocuk psikiyatrisini arayıp aramadığını merak ettim de. | Open Subtitles | كنت اتسائل ان سنحت لكِ فرصة طبيب الاطفال النفسي الذي اقترحته |
| Destekçilerimizin beni arayıp, önerdiğim kişinin orada başka okulun reklamını yaptığını söylemelerini istemem. | Open Subtitles | لا أريد من المسؤولين أن يتصلوا بي ويقولون لي أن الفتى اللذي اقترحته يقوم بالتسويق لمدرسة أخرى. |
| Yapabileceğimizi önerdiğim tek şey kendimizi korumaya çalışmak. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد الذي أقترحه هو محاولة حماية أنفسنا |
| önerdiğim şey şu, efendim, dünya böyle bir hâldeyken esas anneliği bizim yapmamız gerekmez mi? | Open Subtitles | ما أقترحه سيدي, نظرا لحاله العالم الآن اليس الافضل، واقعياً، ان نكون الام |
| Bu şimdiye kadar önerdiğim en saçma şeydi. | Open Subtitles | -ذلك أكثر شيء مضحك إقترحته يوماً |
| Sana, Jaster'a önerdiğim anlaşmanın aynısını sunacağım. | Open Subtitles | سوف أعرض عليك نفس الذي عرضته على جاستر |
| önerdiğim şey de bu işte; | Open Subtitles | هذا اقتراحي , حيث انه لا يمكن ان ننهي الامر الآن . |
| önerdiğim şey 3 kısımlı bir plan. | Open Subtitles | ما اقترحه هي خطة من ثلاث اقسام |
| - Tamam. önerdiğim aile avukatlarını neden aramadığını anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفهم , أنتَ لم تتصّل بأيٍّ من محامي العائلة الذين أوصيتُ بهم |
| Sanık önerdiğim anlaşmayı kabul etmeliydi. | Open Subtitles | كان على المتهمة أن توافق على الصفقة التي عرضتها عليها |
| Sadece sana önerdiğim gibi diğerleriyle de konuşup elindeki tüm seçenekleri değerlendireceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | ...فقط إعتقدت , كما إقترحت أن تتحدثي لأناس اّخرين و تفكري في جميع الخيارات |