| Yaklaşık bir yıl konuşmamış, ta ki annen ona bir doktor önlüğü verene dek. | Open Subtitles | لم تتحدث لأكثر من عام حتى أعطتها أمك معطف الأطباء |
| Bilemiyorum, ama inan bana laboratuvar önlüğü giymek kalçana sarılı bir tabanca taşımaktan çok daha güvenli. | Open Subtitles | لا أعرف. أعتقد إنّه أكثر أمانًا أن تكوني في معطف مختبر مِن إمتلاك مسدس مربوط بوركِك، صدّقيني |
| Yeşil önlüğü giyip bluetooth ile konuşan bir ahmağa güzel kahveler servis edişiniz de umrumda değil. - Ben de sizin gibiydim. | Open Subtitles | لا يهمني لو كنت ترتدي المئزر الأخضر وتُقدّم القهوة لأحمق يتحدّث عبر البلوتوث. |
| Ondan önlüğü alıp vücut araması yapman gerekiyor. | Open Subtitles | اريد منها ان تنزع الصدرية وتقوم بفحصها جسدها الأن |
| Pekala, ben Bayan Laboratuvar önlüğü, elimizde neler var, şöyle bir gözden geçireceğim. | Open Subtitles | حسنا هذه السيده ذات رداء المعمل و سأوجهك خلال ما لدينا |
| Yakında kanepesine uzandığımda bebe önlüğü takmama gerek kalmayacak. | Open Subtitles | قريباً جداً عندما استلقي على مقعده لست مضطراً لأن أرتدي مريلة الصدر |
| Rory geçen gün çok şirin bir mutfak önlüğü giyinimişti. | Open Subtitles | روري كانت تتَأنّقَ في مئزر لطيف قبل أيام. |
| Ve benim olduğumu biliyorum fakat bu süslü beya önlüğü daha fazla giymemen gibi birşey hatırlatmıyor mu? | Open Subtitles | وأنا أعلم، ربما أنا، لكن أليس ذلك يبدو كشيء يساير لبس المعطف الأبيض الفاخر؟ |
| Adamın karın kasları belli oluyordu, üstelik iş önlüğü giymesine rağmen. | Open Subtitles | يمكنك أن ترى عضلاته و قد كان يرتدي ثوب فضفاض |
| Uzun laboratuar önlüğü giyiyordu yüzünde yara izi vardı. | Open Subtitles | ذو قامة طويله،ويرتدي معطف مختبر ولديه ندبة على وجهه |
| Yani, mecbur olduğunu söylemiyorum, yani, laboratuvar önlüğü falan takma. | Open Subtitles | أنت تعرف، أنا لا أقول لك لديك، كما تعلمون، وضعت على مختبر معطف أو أي شيء. |
| Ama laboratuvar önlüğü içinde harika görünürsün bence. | Open Subtitles | على الرغم من أنني أعتقد أنك سوف تنظر كبيرة في معطف المختبر. |
| Girmeden o kirli önlüğü çıkar. | Open Subtitles | أخلع هذا المئزر القذر قبل أن تاتى |
| önlüğü giy, bakalım elimizden ne gelecek. | Open Subtitles | ضع المئزر وسنرى ما يمكننا عمله |
| önlüğü giy, bakalım elimizden ne gelecek. | Open Subtitles | ضع المئزر وسنرى ما يمكننا عمله |
| önlüğü senden almam gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول : انني يجب ان اخذ الصدرية منك |
| "Hey! Bu ne, Takım elbise mi yada çocuk önlüğü mü?" | Open Subtitles | مهلا ما هذا بدلة سباحة أم رداء أطفال ؟ |
| Ve ayrıca babam mutfak önlüğü takmış. Bu da aynı kategoriye giriyor. | Open Subtitles | . بالأضافة , أبى يرتدى مريلة . و هو نفس الشئ |
| Yani içinizden birinin arabada önlüğü olmadığı sürece raporlarınızı dosyalayıp beni rahat bırakmanızı tavsiye ederim. | Open Subtitles | إلا إذ واحد منكم يملك مئزر التنظيف أقترح، في سيارتك أدلي بملفك وتقريرك ودعني وشأني |
| Bu eski beyaz önlüğü üzerime geçirdiğim ilk zamanlarda bedavaya saç kestirirdim. | Open Subtitles | عندما بدأت لأول مرة أخذت هذا المعطف الأبيض القديم وحصلت على حلاقة مجانية أو طاولة في مطعم لطيف |
| Annesinin önlüğü mavi olduğu için mi fahişenin elbisesini de aynı renk düşündün? | Open Subtitles | هل إخترت ثوب العاهرات الأزرق لأنه لون ثوب أمه؟ |
| Bari bana bir mutfak önlüğü giydir, ha? | Open Subtitles | الذي لا أنت فقط وضعتني في لباس داعر، اوكي؟ |
| Kızdan önlüğü almanı ve incelemeni istiyorum. | Open Subtitles | . اريد منك ان تتفحصها من دون صدرية اريد منك ان تصف لي جسدها |
| Şimdi ise hepimiz burada aynı önlüğü giyiyoruz. | Open Subtitles | ونحن جميعًا هنا نرتدي مئازر. |
| Bu Julia Child'ın önlüğü mü? | Open Subtitles | هَلْ هذا مئزرِ طفلِ جوليا؟ |
| Majesteleri! Sanırım mükemmel önlüğü buldum! | Open Subtitles | أوه مولاي أظن أنه لدي المريلة المناسبة لك |
| önlüğü de almaya çalış. | Open Subtitles | تأكد من أن الصديري ظاهر أيضاً |
| İnsanları bıçakla doğramak da öyle fakat üzerinde doktor önlüğü varsa yaptığın yanına kar kalır. | Open Subtitles | و كذلك قطع الناس بالسكين لكن يمكن النفاد من هذا إن كنت ترتدي معطفاً |