| İddianameyi önlemenin tek yolu soruşturma kurulunu atlatmak. | Open Subtitles | السبيل الوحيد لمنع الاتهام هي بإغلاق هيئة المحلفين |
| Savaşı önlemenin tek yolu bu. | Open Subtitles | إنه السبيل الوحيد لمنع الحرب |
| Başka kazaların önlemenin tek yolu bu zavallının blöfünü görmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لمنع اي حادث هو ان نخدع هذا المختل |
| Yakmak, hastalığın yayılmasını önlemenin tek yolu. | Open Subtitles | حرق الجثث هى الطريقة الوحيدة لمنع أنتشار المرض |
| - Bu yayılmayı önlemenin tek yoluydu. - Ne diyorsun sen. | Open Subtitles | كانت السبيل الوحيدة لإيقاف العدوى ماذا تعني؟ |
| Düşünmeye başladım bu veledin masumları kıyıp geçmesini önlemenin tek yolu bir ilan çizip görmesini sağlamaktı. | Open Subtitles | لذافكرت.. الطريقة الوحيدة لوقف هذا الفتى من قتل مزيد الأبرياء هو رسم صورة له، وجعله يجدها |
| - Onu önlemenin tek yolu bu. | Open Subtitles | -إنها الطريقة الوحيدة لإيقاف ذلك |
| R katını kapatmamız lazım. Yayılmayı önlemenin tek yolu bu. | Open Subtitles | علينا أنْ نغلق الطابق "ص" فتلكَ هي الطريقة الوحيدة لوقف المرض |