| Polis halkın kendi başına bir işe kalkışmasını engellemek için elinden gelen önlemi alıyor. | Open Subtitles | الشرطة قد أخذت كل الاحتياطات و ندعو الجميع ألا يتولوا الأمر بأيديهم |
| Parayla aldığım tek güvenlik önlemi Başsavcı almak oldu. | Open Subtitles | أموال تدابير السلامة التي تمّ إعطائي إيّاها ذهبت الى النائبة العامّة |
| Bir salgına dönüşmemesi için her türlü önlemi almalıyız. | Open Subtitles | . سنحتاج إتخاذ كل الإجراء الوقائية لمنع التفشي |
| Özgürlüğümüzü ve güvenliğimizi korumak için gereken her türlü önlemi alacağız. | Open Subtitles | سنتخذ أي من الإجراءات الضرورية من أجل الدفاع عن حريّتنا وأمننا |
| -Mümkün olan her türlü önlemi alıyoruz. -Bu ortakyaşamları nereden buluyorsunuz? | Open Subtitles | لقد إتخذنا كل الإحتياطات اللازمة - كيف يتم إنتاج هؤلاء المتكافلين؟ |
| - Bir güvenlik önlemi. | Open Subtitles | إنها احتياطات أمنية |
| - Bunun olmasını istemedik. - Mümkün olan her türlü önlemi aldık. | Open Subtitles | لم نقصد أن يحدث ذلك ابداً لقد أتخذنا كل إحتياط ممكن |
| Her türlü önlemi alacağız. Kimse şüphelenmeyecek. | Open Subtitles | سنتخذ كل إجراء وقائي لصالحك لا أحد سيشك بشيء |
| Güvenlik ve ses yalıtım önlemi aktif hâle getirildi. | Open Subtitles | تم تفعيل اجراءات الحماية وعزل الصوت |
| Her türlü önlemi aldıktan sonra bu nasıl olabilir? | Open Subtitles | كيف يمكن ان يحدث هذا بعد ان اتخذنا كل الاحتياطات اللازمة؟ |
| Acayip güvenlik önlemi uygulandı. | Open Subtitles | كان هناك الكثير مِن الاحتياطات الأمنيّة. |
| Hasta olmamak için alabileceğim her önlemi aldım. | Open Subtitles | أعني , لقد أخذت كل الاحتياطات حتي لا أصاب بالمرض |
| Parayla aldığım tek güvenlik önlemi Başsavcı almak oldu. | Open Subtitles | كلّ أموال تدابير السلامة ذهب إلى النائبة العامّة |
| İçerideki adamımız evin geniş bir planını bize gönderdi evin içinde her türlü güvenlik önlemi var. | Open Subtitles | رجلنا في الداخل، وفر لنا معلومات شاملة لتصميم البيت وجميع تدابير الحماية وأمكنتها |
| Bu bir tür güvenlik önlemi olmalı. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ يَكُونَ هناك نوع من الإجراء الأمني |
| Adamın diğer karşı önlemi yüzünden. | Open Subtitles | ذلك بسبب الإجراء المضاد الآخر لهذا الرجل القوا نظرة |
| Polis teşkilatı sizin emniyetinizi sağlamak için her türlü önlemi alacaktır. | Open Subtitles | قسم الشرطةَ سَيَتّخذُ كُلّ الإجراءات المحتملة لضمان أمانِكَ. |
| 11 Eylül'den sonra anladık ki bu terörist gruplar, büyük yıkım ve ölümlere sebep olmak için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Özgürlüğümüzü ve güvenliğimizi korumak için gereken her türlü önlemi alacağız. | Open Subtitles | سنتخذ أي من الإجراءات الضرورية من أجل الدفاع عن حريّتنا وأمننا |
| Tabi her zaman bu kadar önlemi sadece bir sekreteri..... ofisine kadar izlemek için yapmış olma şansı da vardır. | Open Subtitles | هناك دائما فرصة أنك ستأخذ بكل الإحتياطات فقط بإتباعك سكرتيرة عائدة إلى مكتبها |
| Karısını korumak için her önlemi almıştı. | Open Subtitles | إتخذ كل الإحتياطات اللازمة لحماية زوجتة |
| - Güvenlik önlemi mi? | Open Subtitles | واحد احتياطات الأمن؟ |
| Isiya hassas deneyler çalismaya birakilir da sehir gazsiz kalir diye bir güvenlik önlemi. | Open Subtitles | إنّه إحتياط أمان في حال تُركت التجارب الحساسة للحرارة تعمل أو نفذ غاز المدينة. |
| Her türlü önlemi almalıyız. | Open Subtitles | نحن يجب أن نتّخذ كلّ إجراء وقائي. |
| -Bu bir güvenlik önlemi. | Open Subtitles | انها مجرد اجراءات امان |
| Her önlemi alıyor musunuz bilmem gerek. | Open Subtitles | أحتاج لمعرفة بأنّك... بأنّك تأخذ كلّ إحتراس. |