| Hayatta kalırsam şayet, her kaldırımı taşını tek tek öpeceğim. | Open Subtitles | سأقبل كل رصيف و سأشكر كل درجة سلم ان بقيت على قيد الحياة |
| Ve o zaman seni öyle bir öpeceğim ki diş tellerin çarpışacak. | Open Subtitles | وعندما أفعل، سوف أقبلك بشدة حتى يقع تقويم أسنانك |
| Eğer kırmızı ışıkta iki araba durursa, seni öpeceğim. | Open Subtitles | إذا تخطت سيارتين الإشارة الحمراء، سأقبلك. |
| Onları yere koy, Bayan Clara, çünkü seni öpeceğim. | Open Subtitles | ضعي هذه الاشياء جانبا انسة كلارا لأنني ساقوم بتقبيلك |
| Ama aklında bulunsun, bir gün sevdiğin birisini neredeyse öpeceğim. | Open Subtitles | لكن أدرك أن يوماً، سأقبّل تقريباً حبيبتك حسناً |
| Yılan öpeceğim aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | لم يخطر ببالي أنـّني قد أقبّل ثعباناً. |
| Gidip onu elma yiyen eşek gibi öpeceğim. | Open Subtitles | سأقبلها مثل بغل يأكل تفاحة |
| Ölmeden önce seni öpeceğim dememiş miydim? | Open Subtitles | الم اقل لك اني ساقبلك قبل موتك |
| Kirayı ödeyeceğiz, ben işimi geri alacağım ve bir oğlanı öpeceğim. | Open Subtitles | نحن سندفع الإيجار وسوف نسترجع وظايفنا وانا ذاهبه لتقبيل شاب |
| Bir gün birini öpeceğim ve öptüğüm zaman, seni unutmuş olacağım. | Open Subtitles | سأقبل رجلاً يوماً ما وعندما أقبله سيكون من أجلي |
| Seni çok yakında göreceğim, sabırsızlanıyorum da çünkü senin o tatlıcık maymun sıratının her yerinden öpeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | وسأراكِ قريبًا حقّاً، ولا أستطيع الإنتظار، لأنّي سأقبل كُلّ وجهكِ القردي الصغير، إتفقنا؟ |
| Törenin sonunda bir erkeği öpeceğim. İstersen tekrar doldur. | Open Subtitles | في نهاية عقد الزواج سأقبل رجل لذا يتوجب عليك تعبئتها مجدداً |
| Çünkü şimdi seni öpeceğim çok hızlı ve çok sert bir şekilde. | Open Subtitles | لأني سأحضنك و أقبلك الآن بسرعة و بعنف |
| Doğum günümde, şimdi herkesi öpeceğim dediğimde... amacım seni öpmekti, biliyorsun. | Open Subtitles | في عيد ميلادي، عندما قلتُ "الجميع سيحصل على قبلة كبيرة" قلتُ ذلك كي أقبلك |
| Seni öpeceğim Bessie. | Open Subtitles | -ستقولين أنك تفضلين ألا أفعل -اننى سأقبلك و أرحب بذلك يا بيسى |
| Şimdi bunu kanıtlamak için seni öpeceğim. | Open Subtitles | أعتقد أني سأقبلك الآن لأثبت ذلك |
| Yemin ederim seni o kadar sert öpeceğim ki o güzel küçük güzel kızıl kafan patlayacak. | Open Subtitles | أنذر بتقبيلك بشدة حتى ينفجر رأسك الصغير الأحمر |
| - Tamam, o adamı öpeceğim. - Ben de öyle diyorum ya. | Open Subtitles | ـ حسنًا، سأقبّل هذا الرجل ـ أجل، هذا ما أقترحه |
| Dostum, kelini öpeceğim. | Open Subtitles | ياصديقى , سوف أقبّل مقدمة راسك |
| O benim en son öpeceğim kişi olacak. | Open Subtitles | إنها أخر أمرأة سأقبلها |
| Bileğimi kırabilirsin ama seni yine de öpeceğim. | Open Subtitles | تستطيعين كسر يدي لكن ما زلت ساقبلك. |
| Glee provasından hemen sonra Finn'i öpeceğim. Sağ ol. - Etkilenmeyeceğinden emin misin? | Open Subtitles | (سأذهب لتقبيل (فين هل أنتِ متأكدة من أنك تستطعين التعامل مع هذا ؟ |
| Onu öpmediğimden değil, ama öpeceğim. | Open Subtitles | ليس كأنّي لم أقبّلها, لكن... أجل, سأقبّلها |
| Beni durdurmazsan eğer, şimdi seni öpeceğim. | Open Subtitles | .. كان هذا - إن لم توقفيني - فسأقوم بتقبيلكِ الآن |
| Tüm boş zamanımı seninle geçirmeye bayılıyorum. Şimdi seni buradan öpeceğim. | Open Subtitles | احب أن اقضي كل هذا الوقت معكِ سوف أقبلكِ هنا .. |
| öpeceğim son kız olabilirsin. | Open Subtitles | الأمر وما فيه ، أنه من الممكن أن تكونِ آخر فتاة أقبلها |
| Delsanto, şimdi oraya doğru geleceğim tam olarak ışığın üzerine düştüğü yere ve seni öpeceğim. | Open Subtitles | ديل سانتو، سأسير لغاية هناك حيث يسقط عليك الضوء وسأقبلك |