| örgütün harekete geçemediği müddetçe yaptığım hiçbir listenin bir anlamı yok. | Open Subtitles | أي قائمة أضعها لا معنى لها ، مالم تتحرك المنظمة بموجبها |
| Bunların örgütün yönetici kesiminden bize söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | أن هؤلاء المعتقلين هم من يدير المنظمة هل يمكنك إخبارنا |
| Annenin başında olduğu örgütün operasyon defteri yani İncil'i ele geçiren kişi son 10 yılda onların topladığı her türlü temasa, teknolojiye ve silahlara sahip olacak. | Open Subtitles | دليل العمليات المنظمة أمّك كانت تركض، التوراة. أي واحد الذي يصبح أيديهم على ذلك الكتاب |
| Küresel olarak Girişimciler Örgütü ve Genç Başkanlar Örgütü adlı iki örgütün önemli bir parçasıyım. Barselona’da bir konuşma yaptığım | TED | أنا مشارك في بعض المنظمات العالمية تسمى منظمة رجال الأعمال و منظمة الرؤساء الصغار لقد عدت لتوي من مؤتمر في برشلونة |
| Siz şu anda, sizin bile bütün bu zekanıza rağmen algılayamayacağınız, sadece bireysel değil aynı zamanda çok güçlü bir örgütün yoluna çıkıyorsunuz. | Open Subtitles | انك تقف فى طريق ,ليس مجرد فرد فقط ولكن منظمة هائلة ,لاتعلم مداها حتى رغم كل مهاراتك |
| Ayakçıların örgütün en alt birimleri olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعلم بأن الرسول هو أضعف رجل في المنظمة. |
| Bu yüzden de bizim armamızı bu örgütün simgesi olarak kullanmışlar. | Open Subtitles | لذلك استخدموا شعار العشيرة كشعار لهذه المنظمة |
| Bence sen ve Lupita Ramos bu örgütün kurbanısınız. | Open Subtitles | اعتقد أنك ولوبيتا راموس ضحيتا هذه المنظمة أريد أن أفضحهم. |
| Bu mesajı gönderme tarzını düşünürsek, örgütün içinde önemli bir yere sahip olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | بإعتبار هذه الوسائل المُرسلة في الرسالة نحن نعتقد أنه لديه تصريح أمني عالي داخل المنظمة |
| Bence sen ve Lupita Ramos bu örgütün kurbanısınız. | Open Subtitles | اعتقد أنك ولوبيتا راموس ضحيتا هذه المنظمة |
| İktidar hırsıyla yanıp tutuşan kötü niyetli bir örgütün bana bir bilgisayar gönderdiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقول أن بعض الأشرار في المنظمة من أصحاب المليارات المتعطشة للسلطة أرسلوا لي كمبيوتر مكتبي؟ |
| örgütün en güçlüsü Soluk Gülüşlü Teresa bize ihanet etti... | Open Subtitles | أن تيريزا ذات الإبتسامة الرقيقة أقوى من في المنظمة تخوننا الآن |
| örgütün kurallarını çiğneyen birinin cezasını infaz etmek için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا لنقتل الشخص الذي كسر قاعدة المنظمة |
| Ölmüş numarası yaptım, örgütün olamadığı bir kırsala geldim, ve Yokimin yayılmasını engelleyerek yaşamaya devam ettim. | Open Subtitles | لذالك زيفت موتي ذهبت الى ارض المنظمة حيث لامكان لايجادي واستمريت في قمع اليوكي خاصتي وعشت حتى الان |
| Artık başkan olduğuma göre, örgütün bir şeyler yapmasının zamanı geldi. | Open Subtitles | هذا جزء من برنامجى الان أنا الرئيس الآن ويجب أن تكون لدى منظمة جيدة |
| Şehirde meydana gelen birçok saldırı ve yıkıcı faaliyetlerden sorumlu terörist bir örgütün lideriyim. | Open Subtitles | أنا زعيم منظمة أرهابية مسؤله عن العديد من عمليات التخريب والأعتداء في جميع أنحاء المدينه |
| Bir örgütün lideriydim. Üçlü'nün. Adımızı duydun mu? | Open Subtitles | لقد كنت أترأس منظمة تسمي الثلاثي سمعت عنّا |
| Ama örgütün tam erişim hakkı varmış. | Open Subtitles | لكن منظمة العفو حصلت على الإشارة الأصلية |
| Ayrıca çalıştığım örgütün de çok önemli bir üyesi. | Open Subtitles | إلا أنه أيضاً عضو مهم جداً في منظمة أعمل لصالحها |
| Gördüğümüz kadarıyla bu örgütün yarısını al aşağı edecek kadar delil var. | Open Subtitles | ممّا رأيناه، فقد وجدتِ ما يكفي للإطاحة بنصف المُنظمة. |
| örgütün mahcup olmasına neden oluyorsun. | Open Subtitles | لقد تسببت بإحراج كبير للمنظمة |
| örgütün merkezini bulmalıyız. | Open Subtitles | لايمكنني التأكيد أكثر على كم حرج هو بأنّنا نحدّد مكان مقر سي آر إف. |
| Giriştiği eylemleri desteklemediğin gizli bir örgütün mü? | Open Subtitles | منظّمة تحت غطاءٍ والتي تفعل أشياءً والتي يُصادف أنّكَ تختلف في الرأي معها؟ |
| Gizli örgütün bir elemanı. | Open Subtitles | وهو جزء من خلية نائمة. هذا هو ما كنت أحاول أن أقول لك. |