| örtüyü kaldırdığımda çocuğun yanında, bir kilo beyaz paketi duruyordu. | Open Subtitles | سحبت الغطاء وكان يوجد بجانب الطفل كيلو من المخدرات |
| örtüyü başına çekersen bir şey olmaz, tamam mı? | Open Subtitles | اذا سحبت الغطاء على رأسك ستكون بخير, اليس كذلك؟ |
| örtüyü kaldırıp o kocaman sivilceyi gösterdiklerinde yanında olacağım. | Open Subtitles | عندما يسحبون الغطاء عن حبتك الكبيرة سأكون هنا لأجلك |
| Kanı temizlemek için sana yaptığım örtüyü kullan! | Open Subtitles | إستعمل الوشاح الذي صنعته لك لتمسح الدم |
| Şimdi, ikisini tek bir kişi yapacak örtüyü alalım. | Open Subtitles | هل ممكن أن نحصل على الستار الذي يجعلهم كشخص واحد |
| Naylon örtüyü o yüzden istedim. | Open Subtitles | ولهذا طلبت احضار ملاءة بلاستيكية |
| Hepsi burada, örtüyü kaldırmamızı bekliyor. | Open Subtitles | كل ذلك موجود هنا، ينتظرنا لنكتشفه ونرفع الغطاء عنه |
| Yatağı ikimizle birden paylaşıyorsun. Biri örtüyü çalar, ve diğeri de tüm gece tekme atıp döner. | Open Subtitles | ستشاركين الفراش مع أثنين منـا ، واحداً سيسرق الغطاء و الآخر سيركل الاول ويتقلب طول الليل. |
| Bekle, önce plastik örtüyü çıkartmamız gerekmez mi? | Open Subtitles | مهلًا، ألا يجدر بنا نزع الغطاء البلاستيكي أولًا؟ |
| örtüyü başımızın üzerine çekeceğiz. Annem korktuğumuz zaman böyle yapmamamız gerektiğini söyler. | Open Subtitles | كلا، هذا يحثك على نزع الغطاء من فوق رأسك أمي قالت، عندما تصبح الأمور مخيفة، لا تفعلي ذلك. |
| - Üstelik şu muşamba örtüyü hayli sıcak yapar. | Open Subtitles | إلى جانب أن الغطاء يصلح كبطانية دافئة |
| Onu arkaya götür, örtüyü kenar çek. | Open Subtitles | خذها للخلف ، و ارفع الغطاء عنها |
| Ama kameranın üstündeki örtüyü kaldırın da beni buradan görebilsinler. | Open Subtitles | لكن عليكم نزع الغطاء عن كاميرا الأمن، ليتمكنوا من رؤيتي خارجاً... |
| - örtüyü unuttuk. - Yok, önemli değil. | Open Subtitles | ماذا عن الغطاء لا ليس هناك داعي |
| örtüyü arabanın üzerine ser. | Open Subtitles | الغطاء ، ضعه على السيارة |
| Şimdi örtüyü çek üzerinden. | Open Subtitles | أرفعي الغطاء الآن. |
| - örtüyü çek! | Open Subtitles | اسحب الغطاء لعبة |
| Kanı temizlemek için sana yaptığım örtüyü kullan! | Open Subtitles | إستعمل الوشاح الذي صنعته لك لتمسح الدم |
| örtüyü kaldıracağım, sonra yemek yiyeceğiz. Tamam mı tatlım? | Open Subtitles | عندما أرفع الستار يمكننا تناول العشاء سوياً |
| Naylon örtüyü o yüzden istedim. | Open Subtitles | ولهذا طلبت احضار ملاءة بلاستيكية |
| Doktor, onu nereye koymuşsunuz... Yatak öyle ters duruyor. örtüyü burasına çekmişler, sanki ölmüş gibi. | Open Subtitles | بتلك الزاوية بعيدا بهذا السرير مع تلك البطانية تغطي وجهها |
| Büyün ile bu ölümlü örtüyü del. | Open Subtitles | إخترقي هذا البشري بحاجب سحرك |