| Ona söyle, derenin öte tarafında kamp kuracağız ve yarın konuşacağız. | Open Subtitles | أخبره أننا سنعسكر على الجانب الآخر من الجدول و سنكمل حديثنا غدا |
| Denizin öte tarafında insan eli değmemiş topraklarda hadsiz sayıda prens olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هناك الكثير من الأمراء في الأراضي المجهولة على الجانب الآخر من البحر |
| - Tamam, Radyoloji 6 metre uzakta kuzey duvarının öte tarafında. | Open Subtitles | حسنا، والأشعة هو 20 قدما بعيدا على الجانب الآخر من الجدار الشمالي. |
| Ormanın öte tarafında bir karargah daha var Lordum. | Open Subtitles | هُناك مُعسكر على الجانب الأخر من الغابة، سيديِ. |
| Suyun öte tarafında Von Rundstedt ve Rommel saldırıyı nasıl karşılayacakları konusunda fikir farklılıklarına sahipti. | Open Subtitles | (على الجانب الأخر كان لكل من (فون رونشتد) و(روميل وجهتـى نـظـر متباينتين تجـاه كيـفيـة مـواجهـة الأجتيـاح |
| Tepenin öte tarafında bir köy var. | Open Subtitles | هناك قرية كاملة على الجانب الآخر من ذلك التل. |
| Ama o burada, kıyıdaydı... sizse dağların öte tarafında, Salinas'taydınız. | Open Subtitles | لكنهاكانتهناعلى الخليج... بينما أنتم على الجانب الآخر من الجبال في ساليناس |
| Ağacın öte tarafında kal. | Open Subtitles | عليك أن تعيش على الجانب الآخر من الشجرة |