Demek oluyor ki baskın şüphelinin fantezilerinde özel bir yeri var. | Open Subtitles | هذا يعنى ان لها مكانة خاصة فى اوهام الجانى المسيطر |
Kaveri amma hayatımda özel bir yeri Vardı. | Open Subtitles | كان لكافيرياما مكانة خاصة فى حياتى |
Şunu bilmenizi isterim ki, her birinizin kalbimde çok özel bir yeri var. | Open Subtitles | لمعلوماتكم، كل فرد منكما له مكان خاص بقلبي |
Onun kalbimde özel bir yeri var. | Open Subtitles | إن له مكان خاص في قلبي |
Halkın tutkulu bir şekilde Tanrı'nın yaratışında insanların özel bir yeri olduğuna inandığı bir toplumda soyumuzun hayvanlara dayandığı iddiası oldukça şok ediciydi. | Open Subtitles | بالنسبة لمجتمع مؤمن بشدة أن الإنسان له مكانة خاصة في خلق الرب الادعاء بإننا انحدرنا من الحيوانات كان صادماً |
Büyük bambu lemurunun kalbimde özel bir yeri var. | Open Subtitles | ليمور الخيزران الكبير) له مكانة خاصة في قلبي) |