| Patrick, özsaygı kazanmak kıyafet değiştirmek kadar kolay değildir. | Open Subtitles | باتريك الحصول على احترام الذات ليس سهلا مثل تغيير الملابس |
| Bunun özsaygı ile alakalı olduğu her yerde yazar. | Open Subtitles | المتأنق، انها حصلت على قضايا احترام الذات مكتوبة في كل ذلك. |
| Zaten özsaygı seviyesini tahmin edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل له مستوى احترام الذات بالفعل. |
| özsaygı, karizma, stil ve çekicilik gibi şeylerden bahsediyorum. | Open Subtitles | أتحدث هنا عن أمور مثل الحضور، الكاريزما، الهيئة ، خفة الدم |
| özsaygı, karizma, stil ve çekicilik gibi şeylerden bahsediyorum. | Open Subtitles | أتحدث هنا عن أمور مثل الحضور، الكاريزما، الهيئة ، خفة الدم |
| Hep selamlamanın, özsaygı eksikliğine ihanet ettiğini düşünürüm. | Open Subtitles | أنا دائما أشعر بأن التحية تخون . مثل الإفتقار إلى إحترام الذات |
| Cee-Cee, küçük dozlarda özsaygı satıyor. | Open Subtitles | (سي سي ) تبيع إحترام الذات في جرعات صغير |
| Çünkü ailesi ona güven, eğitim ve özsaygı verdi. | Open Subtitles | الثقة و التعليم و احترام الذات! |
| - Düşük özsaygı. | Open Subtitles | انخفاض احترام الذات. |