| Bence bu sorunun üç ana sebebi var. | TED | وأنا أعتقد أنّ ذلك يعود إلى ثلاثة أسباب |
| Yıllar boyunca, el yazması metniyle ilgili üç ana teori ortaya çıktı. | TED | تم تقديم ثلاثة نظريات بخصوص الكتابة في المخطوطة على مر السنوات. |
| Bu binanın üç ana'yla bir şekilde bir bağlantısının olduğuna inanmış. | Open Subtitles | وهي مقتنعة بأن هذا المبنى له ارتباط مع هؤلاء الأمهات الثلاث |
| üç ana'nın evlerini ben inşa ettim. Evler ki onların gözleri ve kulakları haline geldi. | Open Subtitles | لقد بنيت بيوت الأمهات الثلاث المنازل التي أصبحت عيونهم وآذانهم |
| "Bal Arısı iletişim Ağı'nın" üç ana ilkesi vardır. Bu da ne zaman insanlardan bir şeyler öğrenirsek bu onlarla onların dilinde paylaşılmalıdır | TED | هذه هي المبادئ الثلاثة الرئيسية التي تحكم شبكة نحلات العسل -- أنه عندما نتعلم شيئًا ما من الناس لابد من مشاركته معهم بلغتهم. |
| Ansatsuken stili; yıkıcı etkisiyle Hado üretmeye yarayan üç ana özel tekniği öğretir. | Open Subtitles | أسلوب "أنساتسوكن" ، يعلّم التقنيات الخاصّة الرئيسية الثلاث لتحويل الهادو إلى تأثير مدمّر |
| Zamanın sınırlı olduğunun farkındayım bu yüzden üç ana konuya hemen girmek istiyorum. | Open Subtitles | فقط ساقول لك ثلاث اشياء واحد: |
| Kapalı devre rebreatherda üç ana sistem vardır. Bunların en temel olanı solunum devresidir. | TED | هناك ثلاثة أنظمة أساسية لنظام إعادة التنفس الدائري المغلق. والجزء الأكثر أساسية في الأنظمة هو حلقة التنفس |
| Albuquerque'de rekor yağışlar, Panhandle'da dolu ve üç ana nehirde taşma var. | Open Subtitles | هناك تساقط أمطار فى ألبوكيركيو برد فى بانهاندلى و ثلاثة أنهار رئيسية إنغمروا بالماء |
| Ulusal Gaz Şirketi üç ana bölüme ayrılır. | Open Subtitles | شركات الغاز لديها ثلاثة مراكز رئيسية الشرقية والسوطى والغربية وكل واحده لديها مركز تحكم مستقل بها |
| Arkadaşlığın üç ana ilkesi vardır arkadaşlar birbirinin içine girmez arkadaşlar, arkadaşlarını saadet zincirine dâhil etmez benim başıma geldi oradan biliyorum ve gerçek arkadaş dediğin, taşınırken sana yardım edendir. | Open Subtitles | هناك ثلاثة عقائد للصداقة لاتغلغل بين الأصدقاء الأصدقاء لا يورطون بعضهم في مخططات بونزي |
| Bulmacanın üç ana parçasının buluşma yeri üst dudağınızın ortası. | Open Subtitles | ثلاثة أجزاء من الأحجية تلتقي عند الجزء الأوسط من شفّتك العليا.. |
| Kitabın adı üç ana... Evet, üç ana. | Open Subtitles | الأمهات الثلاث نعم، الأمهات الثلاث |
| Bana sattığınız kitap, üç ana. | Open Subtitles | الذي بعته لي الأمهات الثلاث |
| üç ana. Hala anlamadın mı? | Open Subtitles | الأمهات الثلاث ألم تفهم بعد؟ |
| üç ana dalı vardır, veya shushi; chi-dünyayı ten-cenneti ve jin-erkeği simgeler. | Open Subtitles | الفروع الثلاثة الرئيسية أو شوشي, تمثل تشي- - الأرض |
| Onların ürünleri için bakarsak üç ana pazarları basit olarak ulaşım dizaynı, iç mekan ve mobilya pazarlarıydı, şöyle bir çözüm bulduk: eski bir Airstream römork alıp iç döşemesini sökmek ve plastik kaplı, taze, çağdaş bir şekilde tasvir etmek. | TED | وبالنظر إلى أسواقهم الثلاثة الرئيسية لمنتجاتهم والذين كانوا في الأساس مصممي النقل والديكور والأثاث جئنا بفكرة أخذ مقطورة إير ستريمر قديمة ومحاولة تصوير الغلاف البلاستيكي ومقطورة، بطريقة منعشة، بنظرة معاصر جديدة |
| Kokain almanın üç ana yolu vardır. | Open Subtitles | الطرق الرئيسية الثلاث لأخذ الكوكائين |
| Zamanın sınırlı olduğunun farkındayım bu yüzden üç ana konuya hemen girmek istiyorum. | Open Subtitles | فقط ساقول لك ثلاث اشياء واحد: |