| Yani, New York'ta çok az zamanın vardı, sosyal hayatına para yetiştirmek için üç işte çalışıyordun. | Open Subtitles | أعني، بالكاد كان عندكِ دقيقة واحدة إضافية في، نيويورك ثلاث وظائف لِتتحمّلين نفقة تقويمكِ الإجتماعية |
| Aslında Taliban'dan kaçıp, mülteci kampındaki Visa Piyangosu sayesinde buraya gelmiş, üç işte birden çalışna bir Afgan aile idi. | Open Subtitles | في الواقع، إنها عائلة من "أفغانستان" هربت من "طالبان" وكدحوا للحصول على تأشيرة في معسكر لاجئين وحصلوا على ثلاث وظائف |
| Hatta çocuklarına vermek için yemez bile. üç işte çalışıyor. | Open Subtitles | حتى لو كانت لا تستطيع إطعام أطفالها, رغم أن لها ثلاث وظائف. |
| Eşimle birlikte üç işte çalışıyoruz ve yetmiyor işte. | Open Subtitles | أنا وزوجتي, نعمل في ثلاث وظائف. ولا يكفي ذلك. |
| Annem 80.000 dolarlık kredi kartı faturalarını öder, üç işte çalışır, bu tip şeyler yapardı. | Open Subtitles | أمي هي من كانت توفر ثمن دفع فواتير بقيمة ثمانين ألف دولار مشتغلة في ثلاث مهن وما إلى ذلك |
| Kurye, otel görevlisi, aşçı olarak üç işte çalıştım. | Open Subtitles | لذا عملت ثلاث وظائف ساعي بريد بالدراجة . حمال في فندق ومقدم وجبات سريعة |
| Küçük kızını tıp fakültesine göndermek için üç işte çalıştı. | Open Subtitles | عمل فى ثلاث وظائف ليستطيع إلحاق صغيرته بكلية الطب |
| Gerald küçükken gerçekten üç işte mi çalıştın? | Open Subtitles | هل حقا كان عليكِ العمل في ثلاث وظائف عندما كان جيرالد صغيراَ ؟ نعم. |
| üç işte çalışıyorum. Bu iyi olanı. | Open Subtitles | انا اعمل في ثلاث وظائف وهذه هي الوظيفة المجزية بينها |
| O zamandan beri annem iki işte bazen üç işte çalışıyor geçinebilmek için. | Open Subtitles | منذ ذاك الحين وأمي كانت تعمل بعض الأحيان ثلاث وظائف لتغطية النفقات |
| 2 yılımı aldı. üç işte çalışıyorum. | Open Subtitles | لزمني سنتين، اعمل في ثلاث وظائف |
| Babam bize bakmak için üç işte çalışıyordu. | Open Subtitles | عمل والدي أحيانًا في ثلاث وظائف ليعيلنا،لذا... |
| Edmund'un sebep olduğu şişirilmiş ev kredisini ödemek için üç işte birden çalışıyormuş direksiyonda uyuyakalmış. | Open Subtitles | نام وهو يقود السيّارة بسبب عمله في ثلاث وظائف لدفع رهنه العقاريّ المُتضخم، مُجاملة من (إدموند). |
| Jenny ve ben aynı anda üç işte çalışıyoruz. lütfen bir şeyler yapın. | Open Subtitles | كما تعلم، أنا و (جيني) نعمل في ثلاث وظائف شهرين مدّة ضئيلة جدّاً أترجّاك، سيّدي، افعل شيئاً |
| - Ben de üç işte çalıştım işte. | Open Subtitles | ولقد كان لديّ ثلاث وظائف. |