| Oyuncağı bozulmuş üç yaşındaki bir velet gibi, oturup içine kapanacak. | Open Subtitles | نريده جالساً عابساً مثل طفل في الثالثة ألعابه لن تقوم بأفعاله |
| Ne yapmamı bekliyordun, üç yaşındaki çocuğa annesinin banka soymaktan on yıl hapse mahkum olduğunu söylememi mi? | Open Subtitles | أقول لطفل في الثالثة أن أمه تقضي عشر سنوات في السجن لسرقتها للبنوك؟ |
| üç yaşındaki çocuğun ne kadar enerjik olduğuna düşünemezsiniz. | Open Subtitles | ليس لديكم فكرة كم تبلغ طاقة طفل عمره ثلاث سنوات |
| Farkındalık duygusuna sahip olmak aslında sadece içinizdeki üç yaşındaki çocuğa sahip çıkmaktır. | TED | ان هذا الشعور بالانتباه .. يجعلك تنمي روح الطفل ابن الثالثة في نفسك |
| R.S. : Yani üç yaşındaki iki farklı şey yapıyor. | TED | آر . إس . لذا الطفل البالغ من العمر ثلاثة سنوات يفعل شيئين مختلفين . |
| Ve bunu yapmak için üç yaşındaki çocuğunuza bir tablet verdiniz. | TED | وللقيام بذلك، ناولت طفلك البالغ من العمر ثلاث سنوات جهازًا لوحيًا. |
| Hep, tıpkı üç yaşındaki gibi onu kucağıma alıp... yatağımda rahat ettireceğimi düşünememem için. | Open Subtitles | لا اصدق أني لا أستطيع .أنأحملهاإلى سريري. و اريحها كما كنت افعل لها وهي بعمر الثالثة |
| üç yaşındaki oğlum bile daha iyi bir hikâye bulurdu. | Open Subtitles | ابني ذو الثلاث سنوات بإمكانه إختلاق قصّة أفضل من تلك. |
| Hayatım, Romanya'daki bir vampir filmi setindeki olayları yatıştırmaya koşturdun. Ve ben üç yaşındaki çocuğa yaşgünü partisinin iptal olduğunu söyledim. | Open Subtitles | وتركتني مضطراً لإخبار ولد في الثالثة من العمر أن حفلة عيد ميلاده ألغيَت |
| Sosyal Hizmetler çalışanı bile üç yaşındaki bir çocuğun nelerin kendisinin ve nelerin babasının oyuncağı olduğu konusunda kafasının karışmaması gerektiğini söyleyecektir. | Open Subtitles | اعني ، حتى العاملة الاجتماعية سوف تتفق على ان طفلة في الثالثة من عمرها يجب ان لا ترتبك بين العابها و العاب والدها |
| evet.açıklayayım.üç yaşındaki santa annesini ve babasını durdurmayı iyi bilir. | Open Subtitles | أجل , حاولي أن تشرحي لفتاة في الثالثة من عمرها بأن "سانتانا" يعرف أن يتوقف في بيت كل أب , ومسكن كل أم |
| Kırman yetmiyormuş gibi bir de, suçu üç yaşındaki çocuğa attın. | Open Subtitles | ان هذا سيئ جدا ان تكسرها و تضع اللوم على طفل عمره ثلاث سنوات |
| Yüce Tanrım, üç yaşındaki çocuk gibi sorular soruyorsun. | Open Subtitles | يا إلهي ، انت مثل طفل عمره ثلاث سنوات مع اسئلة |
| Hepsini kredi kartından çek. Artı üç yaşındaki çocuk için bir şeyler. | Open Subtitles | ضعيه على حسابي،وأيضًا أحضري شيئًا يصلح لطفل عمره ثلاث سنوات |
| O üç yaşındaki çocuk hala sizin bir parçanız. | TED | وان هذا الطفل ابن الثالثة .. هو جزء من شخصيتك .. |
| Ve ikinci olarak, Ivan’ın kendisininkini bıraktığı yerdeki sandviçi aldığını görünce, bunu alıyor çünkü kendi sandviçi diyeceğimiz yerde, üç yaşındaki başka bir açıklama getiriyor. Kendi sandviçini istemediği için almıyor, çünkü artık kirli, yerde. | TED | وثانيا ، عندما يرى إيفان يأخذ السّاندوتش حيث ترك خاصته فى مكانه ، حيث سنقول أنه يأخذ ذلك الساندوتش لأنه يعتقد أنّه ملكه ، الطفل البالغ من العمر ثلاثة سنوات يتوصّل إلى تفسير آخر . لا يأخذ ساندوتشه الخاص به لأنه لا يريده ، لأنه الآن هو مُتسخ ، على الأرض . |
| ve üç yaşındaki bir çocuğa tamamen uygundu. | TED | وكانت مناسبة تمامًا لطفلة تبلغ من العمر ثلاث سنوات. |
| Bu çocuk üç yaşındaki Modern insana göre çok kısa özellikle ailesindeki bu iki insanın boylarını karşılaştırırsak. | Open Subtitles | هذا الطفل أقصر بكثير لطفل بشري بعمر الثالثة بالأخص بعد المقارنة بطول كلا الوالدين البشريين |
| Bekle bir dakika, üç yaşındaki sentor çocuk ne yer ne içer? | Open Subtitles | لحظة هل.. هل القنطور ذو الثلاث سنوات يأكل؟ |