| Çoğu hâlâ bu sabah giydikleri üniformaların içindeler. | Open Subtitles | و هم مازالوا يرتدون الزى الذى كانوا يرتدونه بالصباح |
| Bu kulağa hoş geliyor ama o aptal üniformaların içinde hiç kendim gibi değilim. | Open Subtitles | حسنا هذا يبدو جيدا لكن أنا بالتأكيد لا أشعر بنفسى فى هذا الزى الغبى |
| Bu üniformaların içinde yapabileceğimiz bir kaç şey var. | Open Subtitles | هناك بعض الاشياء علينا عملها ...داخل حدود هذا الزى. |
| Hangi noktaya kadar kullanılacağıyla ilgili, anlayacağınız üzere. Ordunun varlığı üniformaların rengi ne olursa olsun, kışkırtıcı olacaktır. | Open Subtitles | مهما يكون عدده سيكون إستفزازي ولا تغيره الوان الأزياء الرسمية |
| Ve bu ayakkabı bağları eski üniformaların ipliklerini içeriyor. | Open Subtitles | وهذه الأربطةِ تَحتوي على خيوط مِنْ الأزياء الرسمية القديمةِ |
| üniformaların üzerinde ter var. DNA'larını alabileceğiz. | Open Subtitles | عرق على هذه الأزياء الرسمية النظيفةِ، نحن سَنَحْصلُ على DNAهم. |