| Evanston'daki o adam üniformasının gittiğini fark ettiğinde neler hissedecek merak ediyorum. | Open Subtitles | تساءل كيف سيشعر الرجل في ايفانستون عندما يكتشف اختفاء زيه الرسمي |
| üniformasının muhteşem olacağından emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكَ التأكد من أن زيه الرسمي سيكون مثالي |
| Normandiya Çıkarması'nda, dedem ne olur ne olmaz diye Amerikan üniformasının altına Alman üniforması giymiş. | Open Subtitles | أحد الأيام, ارتدى جدي زي ألماني, أسفل زيه الأمريكي, للاحتياط. |
| Kendisi NSA'nın direktörü ve ABD siber komutanı, ancak o gün dört yıldızlı general üniformasının yerine kot pantolon ve tişört giyiyordu. | TED | مدير وكالة الأمن القومية وقائد قيادة الحرب الإلكترونية، ولكن عوض بدلته ذات الأربع نجوم، كان يرتدي سروال جينز وقميص. |
| Öldüğü için şanslıydı çünkü üniformasının ne kadar berbat olduğunu görmeyecekti. | Open Subtitles | كان محظوظًا أن يموت بالفور قبل أن يرى بشاعة بدلته. |
| Onu bulduklarında şerit ve rütbelerinin... hala üniformasının üzerinde olduğu doğru mu komutanım? | Open Subtitles | ... هل صحيح يا سيدي أنهم عندما وجدوه كانت شرائطه وشاراته لا يزالون على زيه ؟ ... |
| Ve işte orada, askeri üniformasının içindeydi. | Open Subtitles | وكان في زيه العسكري |
| O bana, üniformasının gücünü gösterdi. | Open Subtitles | لقد أظهر لي قوة زيه |
| Artie'nin üniformasının içinde ne kadar şık gözüktüğünü söylüyorum sadece. | Open Subtitles | أنّي فقط أقول كيف كان يبدو (آرتي) رائعًا في بدلته. |