| Emin değilim, ama bu yüz beni ürpertiyor. Gidelim. | Open Subtitles | لست واثقة، هذا الوجه يخيفني فلنخرج من هنا |
| O adam cesetleri yakıyor. Tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | يا صاح , يقوم ذلك الرجل بإحراق الجثث إنه يخيفني |
| Sean, tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | شون، انة يرعبني. |
| Evet, anladım ve bu dediğin tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | نعم, اظن انني اعلم ما تحاول قوله و ذلك يفزعني |
| Lanet, o şey beni ürpertiyor. | Open Subtitles | اللعنة، هذا الشيء يعطيني تزحف. |
| Aslında buraya gelmeyi bile sevmeyiz. Bizi ürpertiyor. | Open Subtitles | فى الحقيقة نحن لا نحب ان نخرج من املاكنا هذا يشعرنا بالرعب |
| Eğer bu ufacık kayalığı ele geçiremezsem tarihçiler ne söyler düşünmek tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | أذا فشلت بالأستيلاء على هذا المنحدر الضئيل أرتجف لمجرد التفكير عما سيذكره المؤرخين |
| Burası zaten yeterince içimi ürpertiyor. | Open Subtitles | هذا المكان يخوفني |
| Masum olsun olmasın, bu herif beni ürpertiyor. | Open Subtitles | برئ أو مذنب، ذلك الرجل لايزال يخيفني |
| Bazen tüm bu mekan beni ürpertiyor. | Open Subtitles | أحيانا هذا المكان برمته يخيفني |
| Bu yer tüylerimi ürpertiyor, bu yüzden yardımı olacaktır. | Open Subtitles | هذا المكان يخيفني لذا هذا يساعد |
| Burası beni ürpertiyor. | Open Subtitles | يا الهي, هذا المكان يخيفني |
| Tüylerimi ürpertiyor. Sen benim erkek kardeşimsin. | Open Subtitles | هذا يرعبني أنت أخي |
| Beni ürpertiyor. Tuhaf bir his. | Open Subtitles | ان هذا يرعبني هذا غريب |
| Bu yer tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | هذا المكان يرعبني |
| Beni ürpertiyor. Bir şey yapamıyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | إنه يفزعني اشعر بأنه لا يمكنني فعل شيء |
| Aslında tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | إنه يفزعني في الحقيقة |
| - Burası tüylerimi ürpertiyor dostum. - Hadi ama. | Open Subtitles | هذا المكان تزحف له الرجال هيا- |
| -yine arabada kavga ediyorlar -bu müzik beni ürpertiyor | Open Subtitles | -إنهما يتشاجران في السيارة مجدداً -تلك الموسيقى تشعرني بالرعب |
| Bunu düşünmek bile tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | التفكير في الأمر فحسب يجعلني أرتجف |
| Bu yabancı, Bay Hiç Kimse beni ürpertiyor. | Open Subtitles | -ذلك الغريب , سيد لا أحد .. يخوفني |
| Beni ürpertiyor. | Open Subtitles | إنه يرعبنى |
| Sizin gibi ibnelerin etrafında olmak bile beni ürpertiyor. | Open Subtitles | يُخيفني مجرد كوني بالقرب منكم أيها الشواذ |
| Eskiden tüylerimi ürpertirdi, ve şimdi de tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | أصابني بالقشعريرة في الماضي وهو تصبني بالقشعريرة الآن |
| Söylemek istediğim şey, yaptıklarınız beni ürpertiyor. | Open Subtitles | الذي يجلعني اقول , ما تقومون به يُصيبُني بالقشعريره |