| Tüm haberlerde bu var. Bir uçağın tam üstümüze geldiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | كل هذا في الاخبار الآن قالوا بأن هنالك طائرة متوجهة نحونا |
| Çoktan diğer uluslar kendilerini savaşa hazırlayıp ninjalarını üstümüze salmışlar. | Open Subtitles | الدول الأخرى إستعدت للحرب و نينجا هذه الدول يتجهون نحونا |
| Ölmediyse şu anda bir silah üstümüze doğrultulmuş demektir. | Open Subtitles | وإن لم يكن، فسيكون لديه سلاح يوجهه نحونا الأن |
| Konuşuyorduk, birden üstümüze çöktü. - Her şey çok hızlı oldu. - Yardım getirmeliyiz. | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث, وانهار فوقنا, كل شيئ حدث بسرعة |
| 30 kadar Taliban askeri tepedeki evlerin arasından üstümüze ateş açtı. | Open Subtitles | هاجمنا 30 من طالبان و من فوقنا منازل و تلال |
| üstümüze gelecekler. | Open Subtitles | سيحاولون أجتياحنا |
| Artık elimdesin. Aman Allahım, direk üstümüze geliyor! | Open Subtitles | لقد نلت منك يا فتي يالهي ، أنه قادم نحونا |
| Meteor ateşiyle, 100% gücü ve etkisiyle tam üstümüze, bize acı çektirmeye geliyor. | Open Subtitles | ذلك النيزك متجه نحونا مباشرة بالنار والاصطدام والألم المؤكد |
| Kaptan, yaklaşmakta olan bir Alliance gemisi tam üstümüze geliyor. | Open Subtitles | كابتن , لقد رأينا قوات التحالف ينعطفوا نحونا |
| Tam donanımlı iki nükleer füzenin üstümüze doğru geldiğini söylemekten mutluluk duyarım. | Open Subtitles | أنا مسرور لأخبركم أنا هناك صاروخين نوويين يتجهون نحونا تماماً |
| Demiryolu Sör Charles'ın toprağından geçecek, durdurulamaz bir boğa gibi üstümüze gelecek, ve 1845'de olduğu gibi tamamen mahvolacağız! | Open Subtitles | القطار سيعبر من خلال ملكية السير تشارلز و يتجه نحونا كثور لا يمكن إيقافه و سننتهي بحلول عام1845 |
| Geri çekilip ters yönlere geçeceğiz ve onları üstümüze çekeceğiz. | Open Subtitles | سنتراجع ويقف كلّ منا قبالة الآخر ونجذبهم نحونا. |
| Hemen hemen üstümüze gelene kadar SPY radarı bir şey algılamadı. | Open Subtitles | الرادار لمَ يلتقط إشارة الصاروخ حتى أصبح فوقنا |
| Evet, şu gördüğünüz tam bizim üstümüze çarpacak. | Open Subtitles | حسناً، كما ترون، هذا واحد سوف يرسو الآن فوقنا. |
| Ki bu da hesaplamalarıma göre bulut üstümüze gelene kadar bize beş dakika verir! | Open Subtitles | مما يعطينا من خلال حساباتي خمسة دقائق حتى تكون السحابة فوقنا |
| Şimdi, eğer üstümüze bakarsan... yüksek derecede yıpratıcı asitle dolu bir kazan göreceksin, ve şuan yerinde bu zincirle tutuluyor. | Open Subtitles | الآن إذا كنت تنظر فوقنا سترى مرجل من حمض ضار للغاية والذي مثبت في مكانه بهذه السلسلة |
| Saldırıya uğradığını söyle. Dört adam üstümüze atladı. | Open Subtitles | ،أخبرها أنك سُلبت هاجمنا أربع رجال |
| üstümüze gelecekler. | Open Subtitles | سيحاولون أجتياحنا |
| Hadi üstümüze biraz çeki düzen verelim ve sonra da Hitler amcaya merhaba demeye gideceğiz. | Open Subtitles | يجب أن نبدو في مظهر جيّد ثمّ نذهب لنقول مرحبا إلى العمّ هتلر |
| Bağırsak okyanusu sanki bir kasırga gibi üstümüze saçılıverdi! | Open Subtitles | محيط من الأحشاء انفجر علينا كإعصار (يوك)! |
| Belki çetelerden birisi işi üstümüze yıkmaya çalışıyordur. | Open Subtitles | ربما بعض العصابات تحاول إلقاء اللوم علينا |