| Nihayet, katil gerçek kimliğini açığa vurmak üzeredir. | Open Subtitles | أخيراً يوشك القاتل أن يكشف عن هويّته الحقيقيّة. |
| Yolculuğunun en şiddetli aşamasına girmek üzeredir. | Open Subtitles | يوشك على ولوج أعنف مرحلةٍ في رحلته |
| Belki kötü bir şey olmak üzeredir. | Open Subtitles | ربما يوشك أن يحدث مكروه |
| - Öyle bir şey demedi, Louis. - Söylemek üzeredir. | Open Subtitles | لويس) هي لم تقل ذلك) - من الممكن أن تقول ذلك - |
| - Muhabir hipodromdaki kulübe gelmek üzeredir. | Open Subtitles | لذا إستمع، سيكون الصحفيين في نادي سباق الخيل في أي لحظة الآن |
| Buluşmayı planladığı, alarm uzmanının yakalandığını öğrenmek üzeredir. | Open Subtitles | وقد أوشك على أن يكتشف .. أنخبيرأجراسالإنذار. والمتوقّع أن يلتقي به قد أعتقل. |
| Bu çeyreğin sonuna geldik. Mansfield ikramiyelerimizi dağıtmak üzeredir. Bay Wen. | Open Subtitles | نحن في نهاية ربع من السنة، و (مانسفيلد) يوشك ان يسلّمنا العلاوات |
| Belki kötü bir şey olmak üzeredir. | Open Subtitles | ربما يوشك أن يحدث مكروه |
| - Söylemek üzeredir. | Open Subtitles | لويس) هي لم تقل ذلك) - من الممكن أن تقول ذلك - |
| Uçak inmek üzeredir. | Open Subtitles | من المفترض أن يصل هنا في أيّة لحظة الآن |
| Gelmek üzeredir. | Open Subtitles | ينبغي أن يصل في أية لحظة الآن. |
| Hadi domuzunu çevir. Pişmek üzeredir. | Open Subtitles | اقلب الخنزير، لقد أوشك على الانتهاء. |
| Çünkü tanık listesini kızının... sızdırdığını ben anlamışsam, Rivers da anlamak üzeredir. | Open Subtitles | لأنني لكما عرفت بأمر قيام ابنتك بتسريب قائمة الشهود فـلا بد من أن ـ (ريفرز) ـ أوشك على اكتشاف تلك الحقيقة أيضاً |