| Evet, biz de dev bir dalga tarafından vurulmak üzereydik! | Open Subtitles | نعم، نحن على وشك التعرض للضرب من قبل موجة عملاقة |
| Aşı sözleşmelerini arttırmak üzereydik. İmzanıza ihtiyacımız var, sonrasında her şey hazır. | Open Subtitles | على وشك رفع العقد الخاص باللقاح أحتاج توقعيك، ثم سيأخذ مساره بالنظام |
| Tam sevişmek üzereydik ama o kendini geri çekti sanırım beni çekici bulmuyor. | Open Subtitles | لقد كنا على وشك ممارسة الجنس، ثم انسحب وأعتقد لأنه غير منجذب لي. |
| Biz de kapatmak üzereydik ama hala birkaç eser var. | Open Subtitles | نحن على وشك الإنتهاء ولكن هناك بعض القطع لازالت متوفره |
| Bitirmek üzereydik, tabi sen bir şey eklemek istemiyorsan. | Open Subtitles | لقد كدنا ان ننهي ولكن لو أنّك تريدين ان تضيفي شيئا . |
| Ama zekiydi, konuları derinlemesine ele alabilirdi ve kovulmak üzereydik. | TED | لكنه كان عبقريا، لديه القدرة على التحدث بمواضيع عميقة، وكان على وشك أن يتم طردنا. |
| Biz de tam kahve içmek üzereydik, ister misiniz? | Open Subtitles | كنا على وشك شرب القهوه. أترغب بشيء منها ؟ |
| Bir su altı sondaj platformunun çalışabildiğini ispatlamak üzereydik. | Open Subtitles | كنا على وشك النجاح فى عمل حفارا متحرك قد يصلح |
| Tam da yemek yemek üzereydik. | Open Subtitles | آمل أنني لا أقاطع أي شيء كنا على وشك تناول العشاء |
| O harika evi bulduğumuzda vazgeçmek üzereydik. | Open Subtitles | كنا على وشك الإستسلام ، عندها وجدنا منزل كان مثالي |
| Ama şov dünyasının demir kanunlarını öğrenmek üzereydik. | Open Subtitles | لكن كنا على وشك التعرف على سخرية شهرة الأغاني |
| İlk sıralarda sizin için bir yer ayırdık. Tam da hoş kocanızı takdim etmek üzereydik. | Open Subtitles | عظيم, وهنالك مقعد شاغر لكِ زوجكِ على وشك ان يقدم فقرته |
| - Seni sevdi. - Uh, biz de birkaç numarayı prova etmek üzereydik. | Open Subtitles | ـ انها تحبك ـ كنا على وشك ان نتدرب على خدعتين |
| Ona tekrar gaz vermek üzereydik. | Open Subtitles | كنت على وشك قـتـلـه بالــغــاز مـــــرة أخـــــرى |
| Biz de tam tatlı istemek üzereydik. Bize katılmak ister misin? | Open Subtitles | لقد كنا على وشك تناول الحلوى أتريد الإنضمام إلينا؟ |
| Her şeyi kaybetmek üzereydik. | Open Subtitles | عليكِ أن تفهمي شيئا ، لقد كانت حالتنا سيّئة كنّا على وشك أن نخسر كلّ شيء |
| Çıkmayacaktık da hatta. Çıkmak üzereydik. | Open Subtitles | لم يكن لدينا موعد حتى, كنا على وشك الذهاب في موعد. |
| 15 Ocak akşamı, uzun çalışmalardan sonra... büyük bir uyuşturucu operasyonuna el atmak üzereydik. | Open Subtitles | بعد كثير من العمل الشاق أستمر ستة اشهر فى مساء 15 يناير كنا على وشك ألقاء القبض على عملية مخدرات كبيرة |
| Biz de eve dönmek üzereydik. Ne olmuş? Yapmayın, bu gece dağıtmak istiyorum. | Open Subtitles | تأخرت كثيرا يا صاح، نحن على وشك العودة الى منازلنا |
| Biz öpüşmek üzereydik ama ben korktum. | Open Subtitles | . . كدنا نتبادل القبل، لكنني تراجعت |
| Tam da yemeğe oturmak üzereydik. Bir kişilik daha yerimiz olacağına eminim. | Open Subtitles | تعال، كنا علي وشك الجلوس وتناول العشاء بأمكاننا أن نضيف شخصاَ آخر إلي المائدة |
| Birinci sınıf öğrencilerine şaka yapmak üzereydik. Sen iyi misin? | Open Subtitles | نحن بصدد عمل حيلة لبعض الرجال الجدد، هل أنت بخير؟ |