"üzerinde çalışmam" - Translation from Turkish to Arabic

• للعمل على
• العمل على
• أعمل على
• أن اتحكم فى

Tamam iletişim yeteneklerim sorunlu, üzerinde çalışmam gerek.
حسناً، أجل، لربّما سأحتاج للعمل على مهارات التواصل لديّ.

Bu motor üzerinde çalışmam gerekiyor ki tren istasyonuna gidince aptal durumuna düşmeyeyim.
آسف، أحتاج للعمل على هذا المحرك لذا حينما أذهب لساحة القطارات لا أبدو كالأحمق

...hâlâ üzerinde çalışmam gereken bazı detaylar var.
لا تزال هناك بعض التفاصيل التي تحتاج العمل على حلها

- Hayır, yazıcı üzerinde çalışmam gerekiyor.
تريد أن ترى؟ كلا، أريد العمل على هذه الطابعة.

Onun üzerinde çalışmam lazım biraz garip değil mi?
، حسناً يجب أن أعمل على هذا لأنه غريب نوعاً ما ، أليس كذلك ؟

Brittany, üzgünüm ama üzerinde çalışmam gereken şarkılar var.
برتني ، أنا آسف ولكن يجب أن أعمل على بعض الأغاني

Annem her zaman bana öfkem üzerinde çalışmam gerektiğini söylüyor.
أمى تخبرى دائماً انى احتاج أن اتحكم فى غضبى

Senaryo üzerinde çalışmam gerek.
ما زلت بحاجة للعمل على البرنامج النصي.

Dinle, konuşma üzerinde çalışmam gerek.
عليّ أن أذهب للعمل على خطاب

Bunun üzerinde çalışmam lazım.
سأضطر للعمل على ذلك.

Maryam Hasan, küresel insan ticareti üzerinde çalışmam için Birleşmiş Milletler'de bana bir makam teklif etti.
(مريم حسن) قد عرضت عليّ منصب بالولايات المتحدة للعمل على حل مشاكل الإتجار بالأشخاص في العالم

Planlarım üzerinde çalışmam lazım, yalnız ve gizlilikle.
علي العمل على خططي بمفردي و بسرية تامـة

Tamam, yani cazibem üzerinde çalışmam gerekiyor?
حسنٌ ، إذاً احتاج العمل على سحري ؟

Bu son kısım üzerinde çalışmam gerekecek.
عليّ العمل على ذلك الجزء الأخير.

O kıştan hatırladığım şeyler aşağı yukarı o aptal film üzerinde çalışmam mantıklı bir şeyler ortaya çıkarmaya çalışmam başından beri yapamayacağımı bilmem yapmayı istediğimiz şeyin mümkün olmasını ama bizim için imkansız olmasının farkında olmam.
كلّ ما أذكر في ذلك الشتاء هو العمل على ذلك الفلم الغبيّ فقط لنخرج بشيءٍ منطقيّ .. مع علمي طوال الوقت، بأنّني لن أستطيع فعل ذلك

Hareketim üzerinde çalışmam lazım.
عليّ العمل على أدائي

Romanım üzerinde çalışmam gerekiyor.
أنا من المفترض ان أعمل على روايتي

Evet, biliyorum. Bunun üzerinde çalışmam gerek.
أجل، أعلم، يجب أن أعمل على هذا.

Evet, üzerinde çalışmam gerek.
نعم, يجب أن أعمل على ذلك

Duvar resmim üzerinde çalışmam lazım.
أحتاج لأن أعمل على لوحتي