| Ve bu iki periyod arasında, bilinçaltının problem üzerinde çalışmaya devam etmesine izin verirdi. | Open Subtitles | وساعتان في المساء. بين هاتين الفترتين، قد يسمح لنفسه ومن دون وعي مواصلة العمل على المشكلة. |
| Onlara yardım edeceğimiz en iyi yol dava üzerinde çalışmaya devam etmek. | Open Subtitles | ولكن أفضل طريقة لنا لمساعدتهم هو مواصلة العمل في هذه القضيّة |
| Önceki taslağım üzerinde çalışmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | أريد مواصلة العمل على أطروحتي. |
| "Ama Amelia pes etmedi tımarhane sınırları içinde icatları üzerinde çalışmaya devam etti." | Open Subtitles | لكنّ (آميليا) لم تستسلم أبداً مواصلة العمل كمخترعة ضمن حدود المصحّة |