| Çünkü diğer kurban üzerinde baskı yapmalıydı. | Open Subtitles | لأنها احتاجت لوضع الضغط على الضحية الآخرى |
| Joe Tobin üzerinde baskı oluşturup bu dolandırıcılığa katıldı mı bulurdum. | Open Subtitles | أضع بعض الضغط على جو توبن ، أجده اذا كان متورطا بعملية احتيال والده |
| Boykot ve grevcilerin çabaları ile kuvvetlenen yürüyüş Victorre Şarap markası üzerinde baskı yarattı. | Open Subtitles | المسيرة عززت المقاطعة لتسبب المزيد من الضغط على نبيذ فيكتوري |
| Ve olayın sorumlusu olan Efendi Cho'nun üzerinde baskı yaratacağız. | Open Subtitles | و نضغط على اللورد تشو, الذي سيكون مسؤولا عن الحفلة. |
| Haneye tecavüzlerin Jax üzerinde baskı oluşturacaktı, benim hakkımda cinayet... | Open Subtitles | تلك الإقتحامات كان من المفروض منها أن تضغط على |
| Bu, bilinçli yatırımcılar üzerinde baskı oluşturacak ve onlar da yönetimlere baskı kuracaklar ki çevre ve toplumu geliştirecek değişiklikler yapsınlar. | TED | سيتطلب بعض الضغط على المستثمرين الواعين اجتماعيًا ليقوموا بالمقابل، ببعض الضغط على الإدارة للقيام بالتغييرات التي ستحسن البيئة والمجتمع. |
| Kevin'ı hastaneye götürürsen Mike üzerinde baskı kurabilirim. | Open Subtitles | بوسعي إخراجنا من هذا المأزق بوسعي الضغط على "مايك" لو نقلت "كيفين" للمستشفى |
| ve Michael Schumacher geçen cuma günü yüzünden Ayrton Senna üzerinde baskı kurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | في الفة السادسة, (مايكل شوماخر) يحاول الضغط على (سينا).. |
| Bay Gordon, yetkililer üzerinde baskı kurmak için her yolu araştırmak zorundayız. | Open Subtitles | سيد (جوردون)، يجب أن نبحث كل طريقة بوضع الضغط على السلطات. |
| Bu yüzden üzerinde baskı var. Hükümetin ve Thomas Borby'nin. | Open Subtitles | لذلك وضعنا الضغط على الحكومة و(توماس بورب) |
| ...hükümet üzerinde baskı oluşturuyor. | Open Subtitles | يسلطون الضغط على محافظنا |
| Tüm bunlar Lev üzerinde baskı kurmak için miydi? | Open Subtitles | هل كان ذلك لوضع الضغط على (ليف)؟ |
| Öyleyse yaşadığımız şeye konsantre olup gelecek üzerinde baskı kurmasak olmaz mı? | Open Subtitles | إذاً ألا يمكننا فقط التركيز على ما لدينا و لا نضغط على بعضنا كثيراً بشأن المستقبل؟ |
| Haneye tecavüzlerin Jax üzerinde baskı oluşturacaktı, benim hakkımda cinayet... | Open Subtitles | كان يفترض بعمليات اقتحام البيوت (هذه أن تضغط على (جاكس لا أن تبدأ تحقيقا بشأن ارتكابي جريمة قتل |