| Özellikle de üzerinizde mücevher veya metal parçası varsa. | Open Subtitles | خاصةً إن كنتم ترتدون أي حلي أو بأجسادكم أي نوع من المعادن |
| Özellikle de üzerinizde mücevher veya metal parçası varsa. | Open Subtitles | خاصةً إن كنتم ترتدون أي حلي أو بأجسادكم أي نوع من المعادن |
| üzerinizde mayolarınız mı var? | Open Subtitles | هل ترتدون أثواب السباحة؟ |
| Ekonominin intikamının sizin üzerinizde olmasına izin verdiniz. | Open Subtitles | لقد جلبتم ثأر الاقتصاد لأنفسكم. |
| Kingsbridge halkı Tanrı'nın gazabı artık üzerinizde olacak. | Open Subtitles | ..."سكان "كينجسبريدج لقد جلبتم غضب الرب على أنفسكم |
| O zamana dek gözüm üzerinizde olacak. | Open Subtitles | اذن.. حتى ذلك الحين.. انا سأراقبكم |
| O renkleri gururla üzerinizde taşıyın. | Open Subtitles | ترتدون هذه الملابس بفخر |
| Sizi her gördüğümde üzerinizde ipek gömlek ve mücevherler oluyor. | Open Subtitles | كل مرة اراكم ترتدون القمصان الحريرية... والمجوهرات ,تبدون حقا ً من (ميامي) |
| Kingsbridge halkı Tanrı'nın gazabı artık üzerinizde olacak. | Open Subtitles | ..."سكان "كينجسبريدج لقد جلبتم غضب الرب على أنفسكم |
| Bu sefer şanslıydın. Gözüm üzerinizde olacak. | Open Subtitles | أنتِ محظوظه هذه المرة لكنني سأراقبكم |
| Ayrıca bir şey çalmamanız için gözüm üzerinizde olacak. | Open Subtitles | بجانب أنني سأراقبكم حتى لا تسرقوا شيئاً |
| Hadi. Bundan sonra gözüm üzerinizde olacak. | Open Subtitles | هيا، وانا سأراقبكم لبقية السنة |