| Işık ve oksijen farklı şekillerde işler. | TED | الضوء و الأكسجين يعملان بطريقتين مختلفتين. |
| Işık ve oksijen arttıkça büyüdü. | TED | وقد نمت بزيادة الضوء و الأوكسيجين. |
| Bence o ve Caravaggio, ışık ve gölge sanatının en büyük üç ustasından ikisiydi. | Open Subtitles | أظن أنه و كارافاجيو كانو إثنين من ثلاثة معلمين عظماء لفن رسم الظل و الضوء |
| Evet, herkesin hayatında ışık ve gölge vardır. | Open Subtitles | حسناً.. هناك ضوء و ظلام في حياة كل رجل |
| Sen ışık ve karanlık arasındaki güvenlik duvarısın. | Open Subtitles | أنت جدار الحماية بين النور و الظلام |
| # Gülüşler, renk, ışık ve ses. | Open Subtitles | ومعها الضحكات والأضواء والأغنيات والألوان الجميلة |
| Tüm ışık ve sıcaklıktan arındırılmış, cehennemin en derin katı. | Open Subtitles | أعمق مستويات جهنَم الذي كان نشأ منه الضوء.. |
| Tanrımız, babamız, mesken tuttuğu bu yeri kötü varlıktan arındır ışık ve sevgi ile doldur. | Open Subtitles | الرب ابانا طهر هذا المكان مما به من اثار مظلمة واملأه بالنور والحب |
| Işık ve seslere dikkat. Yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | احذروا في استخدام الاضواء و خففوا الضوضاء فنحن نقترب |
| Hidrojeni 10 milyon dereceye kadar ısıtırsanız yıldızların parlamasını sağlayan bir enerji çıkmaya başlar ve evrene ışık ve sıcaklık verir. | Open Subtitles | سخن الهيدروجين إلى حوالي عشرة ملايين درجة مئوية وسيبدأ بانتاج الطاقة التي تجعل النجوم تشع . و تمد الكون بالضوء والدفء |
| Işık ve ses kullanarak beyin yapılarını değiştirmek. | Open Subtitles | يستخدم الضوء و الصوت ليغير هياكل الدماغ |
| - Işık ve karanlık arasında. | Open Subtitles | -إنها بين الضوء و الظلام |
| Gündüz güneşinin gölgesini gördük gece güneşinin gölgesini gördük ta ki ışık ve gölge yekvücut olana kadar. | Open Subtitles | "رأينا ظلال شمس الصباح" "ظلال شمس الظهيرة" حتى اصبحت الظلال" "و الضوء كيان واحد |
| Bu sera o kadar yüksek teknolojili ki ekip bitkilere giden ışık ve besin miktarını Arizona Üniversitesi'nde oturdukları yerden kontrol edebilir. | Open Subtitles | إن هذا المشتل متطور للغاية حتي أن الفريق يمكنه تعديل كمية الغذاء و الضوء التي تحصل عليها النباتات من مكاتبهم المريحة في جامعة أريزونا |
| Sıcak, ışık ve su. | Open Subtitles | دفء، ضوء و ماء. |
| Sen ışık ve güzelliktin. | Open Subtitles | أنت النور و الجمال |
| # Gülüş, renk, ışık ve ses. | Open Subtitles | ومعها الضحكات والأضواء والأغنيات والألوان الجميلة |
| Tüm ışık ve sıcaklıktan arındırılmış, cehennemin en derin katı. | Open Subtitles | أعمق مستويات جهنَم الذي كان نشأ منه الضوء.. |
| Tanrımız, babamız mesken tuttuğu bu yeri kötü varlıktan arındır ışık ve sevgi ile doldur. | Open Subtitles | الهي ، ابانا طهر هذا المكان مما به من اثار مظلمة واملأه بالنور والحب |
| Işık ve ses yasağı. Yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | احذروا في استخدام الاضواء و خففوا الضوضاء فنحن نقترب |
| Sadece yasını tutarım, çünkü ışık ve ılıklıkla saklanmış bir dünya, oranın acısını çekemem. | Open Subtitles | أنا أستطيع فقط أن أتوقَ له لأنه مخبأ بالضوء والدفء لا أستطيع تحمله |