| Icarus programı hakkında söylentiler duymaktayız. | Open Subtitles | سمعنا اشاعات عن البرنامج الفضائى ايكاروس | 
| İcarus uzay programı hakkında bazı dedikodular duyuyoruz. | Open Subtitles | سمعنا اشاعات عن البرنامج الفضائى ايكاروس | 
| Daedalus dikkatlice orta yolu tuttururken, İcarus uçmanın zevki ile dolup taştı ve beraberinde gelen ilahi güç hissini aştı. | TED | وبينما ظل يطير بحذر في منتصف الطريق إلى وجهته، أخذ إيكاروس نشوة الطيران وغلب عليه الشعور بقوة إلهية تسري إليه. | 
| Güneş ışığı kanatlarındaki balmumunu eritince, İcarus gökyüzünden aşağı düştü. | TED | وعندما أذابت حرارة الشمس الشمع من على الأجنحة، سقط إيكاروس من السماء. | 
| Rotayı değiştirmek için, Icarus'u manuel olarak kontrol etmem gerekiyordu. | Open Subtitles | من أجل تغيير المسار كان علي التعديل في أكريوس يدويا | 
| Icarus büyük bir gemi. Tek grup olarak düzgün bir arama yapamayız. | Open Subtitles | أكريوس 1 سفينة كبيرة لا يمكننا البحث فيها في مجموعة واحدة بفعالية | 
| Icarus'tan ayrılmadan hemen önce ama kimse bilmiyor ve öyle kalmasını isterim. | Open Subtitles | ذلك قبل أن نغادر إيكارس ولكن لا أحد يعلم و أنا أريد أن أستمر فى هذا | 
| Icarus heykelinin kanatları eridi. | Open Subtitles | لذا الساخنة الأجنحة على تمثال ايكاروس ذاب. | 
| Icarus mu? | Open Subtitles | ايكاروس, ربما يمكنك ان تنضم لنا | 
| Icarus Üssü, ben Telford. | Open Subtitles | من "تيلفورد" الي قاعدة "ايكاروس" , لانستطيع ان نصدهم اكثر | 
| Biliyorsun, Icarus Projesi babanın gerçekten inandığı bir şeydi. | Open Subtitles | "انت تعرفين ان مشروع "ايكاروس والدك كان يؤمن به تماماً | 
| Icarus üssü için personel alımına yardım etmiştim. | Open Subtitles | "لقد ساعدت في اختيار موظفي قاعدة "ايكاروس | 
| Sonunda, her iki adam da ölçülülük yolundan sapmanın sonuçlarını pahayla ödedi, İcarus canı ile, Daedalus pişmanlığı ile. | TED | وفي النهاية، دفع كلا الرجلين ثمنًا باهظًا لانحرافهما عن طريق الإعتدال، فكانت حياة إيكاروس ثمنًا لذلك ودايدالوس بندمه. | 
| Icarus, askeri istihbarat toplayarak başladı. | Open Subtitles | بدأ إيكاروس كوسائل لمخابرات عسكريّة للتجمّع | 
| Icarus, askeri istihbarat toplayarak başladı. | Open Subtitles | بدأ إيكاروس كوسائل من مخابرات عسكريّة للتجمّع | 
| Icarus Projesinin en yetenekli Uzak Görüşçüleri. | Open Subtitles | كانت هناك خمسة منّا, تعرف الأمهر المشاهدون البعيدون التّقنيّون على إيكاروس المشروع | 
| - Bununla birlikte Icarus I'de rotayı değiştirmeye değecek başka bir şey daha var. | Open Subtitles | هناك شيء على متن أكريوس 1 قد يكون يساوي الانعطاف | 
| Icarus I'i uçurabileceğimizi varsayıyorsun. | Open Subtitles | أنت تفترض أننا سنكون قادرين على توجيه أكريوس 1 | 
| Tamam, Icarus, başarılı bir roket fırlatımı simülasyonu hazırla. | Open Subtitles | حسنا أكريوس احسبي تقدير نسبة النجاح في تسليم القنبلة | 
| Alarm çalınca Icarus kalkanları otomatik olarak düzeltmeye çalıştı. | Open Subtitles | أكريوس حاولي إعادة الدروع إلى أماكنها عندما أطلق الإندار | 
| Icarus'tan birkaç sene önce, YGK'da iş arkadaşıydık. | Open Subtitles | كنا زملاء فى الجامعة لعدة سنوات "قبل"إيكارس | 
| Yedi yıl önce, Icarus Projesi güneşi yeniden canlandırmak için bir görev düzenledi. | Open Subtitles | قبل سبعة سنوات، مشروع اكريوس .أرسلَ مهمّة لإسْتِئْناف نشاط الشمسِ | 
| Bu Apollo'nun Icarus'a neden kanat inşa ettiğini sorması gibi. | Open Subtitles | ذلك مثل سؤال أبولو لإيكاروس عن سبب بناء أجنحة | 
| Bu Icarus'ta olanın aynısından bir aşırı yüklemeye neden olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن تسبب حمل زائد مثل ما حدث على ليكروس |