| Isa, ağzını topla! | Open Subtitles | (إيسا) لا تتحدثي معي بهذه الطريقة |
| Isa, dediklerini yap, lütfen! | Open Subtitles | (إيسا)، إفعلي ما يأمرون به أرجوك! |
| Şükür ki Isa'yı buldum. | Open Subtitles | من حسن الحظ ، أنا وجدتُ (إيزا). |
| Önümüzdeki hafta Isa'yla ikimiz gidiyoruz. | Open Subtitles | الأسبوع القادم، سأسافر أنا و (إيزا). |
| Isa, şu s*ktiğimin plağını bir daha çalarsan kıracağım, anladın mı? | Open Subtitles | .... أيزا لو شغلتى هذا المسجل اللعين ثانية فسأحطمة فى التو والحظة . |
| Isa akıllıdır ama ailelerin hakkından nasıl gelineceğini bilmiyor. | Open Subtitles | . ايزا ذكية ولكنها لا تجيد التعامل مع والديها |
| - Isa'deki eski arkadaşlarını ziyaret edecek. | Open Subtitles | لقد أرسلتُها لزيارة زملائها السابقين بوكالة (وحدة دعم الاستخبارات). |
| Eğer bu tehdit gerçekse Samaritan niye Isa'yı uyarmadı? | Open Subtitles | ان كان هذا التهديد حقيقي لما (السامري) الـ(أي أس أي)؟ |
| Isa, bir dakika buraya gel! | Open Subtitles | (إيسا)، تعالي هنا للحظة |
| Isa, sana söylüyorum! | Open Subtitles | (إيسا)، أنا أخاطبك |
| - Hayır, Isa. Öyle olmaz. | Open Subtitles | لا، (إيسا)، ليس بهذه الطريقة |
| Isa. | Open Subtitles | إيزا |
| Çalmadım, Isa. | Open Subtitles | لم اسرقه، إيزا |
| Isa seninle değil mi? | Open Subtitles | ألم تأتِ معك (إيزا)؟ |
| Isa, gel ve bize katıl. | Open Subtitles | . أيزا , تعالى وإنضمى إلينا |
| Isa, şu s*ktiğimin plağını bir daha çalarsan kıracağım, anladın mı? | Open Subtitles | .... أيزا لو شغلتى هذا المسجل اللعين ثانية فسأحطمة فى التو والحظة . |
| Isa, gel ve bize katıl. | Open Subtitles | . أيزا , تعالى وإنضمى إلينا |
| Isa akıllıdır ama ailelerin hakkından nasıl gelineceğini bilmiyor. | Open Subtitles | . ايزا ذكية ولكنها لا تجيد التعامل مع والديها |
| Isa'yla benim ikiz olduğumuzu. | Open Subtitles | . انه ايزا وانا التوئم المتماثل |
| - Söylediğim şey bütün Isa takımlarının nerelere göreve gönderildiğini bir tek sen biliyorsun. | Open Subtitles | الذي أتحدث عنه هو أنك الشخص الذي يعرف مكان مهمة كل فريق من فرق (وحدة دعم الاستخبارات) |
| Ulusal Güvenlik'e karşı tehdit gerçekti ama Isa devreye girmedi. | Open Subtitles | التهديدُ للأمن القومّي كان حقيقي لكن (الأي أس اي) لم يتدخل |
| Isa'da eğitim alırken işkenceye maruz kalırsak aklımızı başka bir yere götürmeyi öğrettiler. | Open Subtitles | (عندما كنت اتدرب مع (آي اس اي علمونا ، ان كنا تعرضنا للتعذيب في أي وقت مضى لينقلوا عقولنا إلى مكان اخر ما |
| Ya onunla gideceğiz, ya Mount Isa'dan bir otobüse bineceğiz ya da 1 hafta burada kalacağız. | Open Subtitles | ايضاً نذهب معه ونحصل على حافلة من ماونت ايسا او ننتظر هنا لاسبوع |