| Sahte bir isimle ıssız bir yerde yaşıyorsun. Sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | تقيمين في مكان ناء باسم مستعار أستطيع مساعدتك |
| Katie ıssız bir yerde başından darbe almıştı. | Open Subtitles | كايتي ضربت على رأسها في مكان ناء |
| Burada, ıssız bir yerde saplanıp kalıp, hiçbir şey yapamamaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره أن أبقى هنا في مكان مجهول لا أقدر على فعل شيء |
| On mil batıda, kasabanın dışında, ıssız bir yerde. | Open Subtitles | عشر أميال إلى الغرب عند تخوم البلدة في مكان مجهول |
| Issız bir yerde bir kulübenin içindeyim. | Open Subtitles | انا في كابينه في وسط اللامكان |
| Issız bir yerde mahsur kaldık. | Open Subtitles | نحن علقنا في وسط اللا مكان. |
| Pablo Escobar'ın çevresi ıssız bir yerde sarıldı. | Open Subtitles | كان بابلو اسكوبار محاصرا في مكان ناء |
| Ona yük katırı muamelesi yapan bencil bir sopayla ıssız bir yerde mahsur kalmış 10 yaşında bir çocuk o! | Open Subtitles | إنه طفل بعمر 10 سنوات تائه في مكان مجهول مع مضرب أناني يعامله بعناد |
| Kız, pek tanımadığı birisiyle ıssız bir yerde. | Open Subtitles | هي في الخارج في مكان مجهول مع رجل باكاد تعرفه |
| Bu şerefsizler bana arabayla çarpıp ıssız bir yerde beni ölüme terk ettiler. | Open Subtitles | هؤلاء الحقراء قاموا بدهسي وقاموا بتركي أموت وحيداً في مكان مجهول |