| Taksi şöförü, şiddetli saldırı ve büyük ölçekli hırsızlıktan suçlamada bulunmuş. | Open Subtitles | سائق سيارة الأجرة رفع دعوى إعتداء وسرقة، وقد يعيد التفكير بالأمر |
| Bana bir taksi şöförü şöyle dedi: "Bak, ben hürriyeti soluyorum. | TED | أتذكر سائق التاكسي الذي قال لي: أنا أتنفس حرية |
| Ya da taksi şöförü ve aktör, bankacı ve ressam, gizlice veya açıkça sanatlarıyla uğraşan. | TED | أو سائق أجرة وممثل، عامل بنكي و رسام، حيث نؤدي فننا الخاص سرياً أو علنياً. |
| Ve eğer araba ve şöförü yeterince iyi ise, yarışı kazanırdınız. | TED | فاذا كان اداء السيارة و السائق جيد بما فيه الكفاية ، عندها يمكنك الفوز بالسباق |
| Her arabaya 3 kişi ve birde GGM şöförü kordinasyon için bizden bir elaman ve 1'de keskin nişancı. | Open Subtitles | 3لكلّ سيارة. سائق واحد لجي جي إم، وواحد مسؤول وواحد قناص |
| Siz hiç taksi şöförü olmayı düşleyen birini tanıyormusunuz? | Open Subtitles | هل تعرف شخص هناك هل يريد أن يصبح سائق سيارة أجرة؟ |
| Meslek taksi şöförü mü yazayım yoksa kısaca Şöför mü? | Open Subtitles | المهنة، مكتوب سائق تكسي مجنون أو فقط سائق مجنون؟ |
| Eğer Mecedes şöförü olsaydım ve garajın kapanmadığını bilseydim buraya gece gelmeyi tercih ederdim. | Open Subtitles | إذا أنا سائق المرسيدس وأنا أعرف بأنّه ميكانيكي سهران .. أناسآتيهنا أثناءاللّيل. |
| Eğer, taksi şöförü gibi yada O kız gibi... olmak istemiyorsan... telefona cevap verme... ve telefona bakma. | Open Subtitles | لكن إذا كنت لا تريدين أن تصبحي مثل سائق سيارة الأجرة أو تلك البنت لا تردّي على الهاتف |
| Bu bir rock yıldızını takip etme değil. Bir taksi şöförü olsaydı umrumda olmazdı. - Neden biliyor musun? | Open Subtitles | الامر ليس متعلق بنا جايسون نجم روك انا لا اهتم حتى لو كان سائق تاكسي, تعرف لما ؟ |
| Ama taksi şöförü gözleri bağlıyken araba kullanamayacağına göre ikinci sebebe bakıyoruz. | Open Subtitles | ولكن بما اننا نعلم ان سائق التكسي لا يمكن ان يتم عصب عينيه عندما قاد السيارة ومعه المجرم, فنحن نبحث عن السبب الثاني |
| Bu kendi içinde güzel birşey. Tamamen zıttı olsaydı, o zaman kotü olurdu. Benimki taksi şöförü, seninki polis. | Open Subtitles | وربما يكون العكس فولدى سائق تاكيى وولدك شرطى |
| Bir kamyon şöförü, otoyol'da çıplak bir kadına çarpmış olduğunu iletti... | Open Subtitles | سائق شاحنة أخبرنا بأنّه دهس امرأة عارية على الطريق السريع. |
| Bailey ve İzzie seni çağırdı ama önce Bailey'i gör. - Çünkü limuzin şöförü onda. | Open Subtitles | إنهما بايلي وإيزي، لكن من الأفضل أن ترى بايلي أولاً لأنّها مع سائق الليموزين |
| Çekicinin şöförü tıp eğitimi almış biri değildi. | Open Subtitles | سائق شاحنة القطر ليس خبيراً طبياً مدرباً |
| Şu an, Arizona,Winslow da tanıştığım tır şöförü Phil Staples'ten, çok kötü bir arama geldi. | Open Subtitles | لقد تلقيت مكالمة مقلقة جداً سائق الشاحنة الذي قابلته في .. والذي كان يعاني |
| Iowa'lı bir tır şöförü olan Phil, hastaneye ilaç getirecekti? | Open Subtitles | سائق الشاحنة نفسه سوف يأتي بالدواء معه الى المستشفى |
| Ama General'in kişisel şöförü! | Open Subtitles | لكن إتضح أنه هو السائق الخاص لسيارة الجنرال |
| Otobüs şöförü araçtan iniyor, kapıları açıyor, valizleri yola indiriyor, tüyüyor. | Open Subtitles | السائق خرج من الحافلة , فتح الأبواب سحب كل الأمتعة خارجا و من ثم إنسل هارباً |
| Giyim tarzınla, ya pezevenksin ya limo şöförü. | Open Subtitles | ملابسك بأنك إما سمسار للفاحشة أو تعمل كسائق. |
| At arabası olsa ve şöförü ile deriden yapılmış eyeri olsa daha iyi olur. | Open Subtitles | من الافضل ان يكون طويلا مع مراتب من الريش وسائق |