| Arka bahçede karahindiba toplayarak saatler geçirebilmelerini seviyorum ve Şükran Günü yemeği için onları masanın ortasına güzelce yerleştirebilmelerini. | TED | واحب الطريقة التي يقطف بها الاطفال الهندباء من فناء المنزل .. ومن ثم يضعونها في طبق مرتب لأجل عشاء عيد الشكر |
| Tekrar dost olduğunuza sevindim ki bu barda Şükran Günü yemeği yiyebiliyoruz. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأنّكم عدتم أصدقاء لذا، سنتمكّن جميعاً من تناول عشاء عيد الشكر معاً في الحانة |
| Geleneksel Van Der Woodsen Şükran Günü yemeği | Open Subtitles | عشاء عيد الشكر السنوي لعائله فان دير وودسن |
| Peki 10 kişi için Şükran Günü yemeği yapmayı biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرف كيف تطبخ عشاء عيد شكر لعشر أشخاص؟ |
| Gerçek bir Amerikan Şükran Günü yemeği. | Open Subtitles | أنه حلمى الحقيقى عيد شكر على الطريقة الأمريكية |
| Will hala diyette. Chandler Şükran Günü yemeği yemiyor. | Open Subtitles | والذي ما زال على نظام غذائي، تشاندلر لا يأكل طعام عيد الشكر .. |
| Bu sene Şükran Günü yemeği yiyemedik zaten. | Open Subtitles | ونحن لم نتمكن من الحصول على عشاء عيد الشكر للعائلة هذه السنة |
| Birazcık, ama daha önce hiç Şükran Günü yemeği yapmadım. | Open Subtitles | قليلاً, و لكنني لم أجهز عشاء عيد الشكر ابداً من قبل |
| Hey... Üç hapishane kanadı için Şükran Günü yemeği hazırlardım. | Open Subtitles | طهوت عشاء عيد الشكر لثلاثة أحياء بأكملها |
| Birkaç saat içinde dokuz kez Şükran Günü yemeği yemiş gibi uyanır. | Open Subtitles | سوف تستيقظ في غضون ساعات قليلة ستشعر كأنها حظت ب 9 وجبات عشاء عيد الشكر |
| Benim de istediğim tek şey Şükran Günü yemeği pişrmekti senin depresyonun engel olana kadar. | Open Subtitles | هو طبخ عشاء عيد الشكر إلى ان ازمة كآبتك وقفت في طريقي |
| Tamam şu an kesin olarak bildiğimiz tek şey babamla birlikte Şükran Günü yemeği yemeliyiz. | Open Subtitles | حسناً ,الشىء الوحيد الذي نعرفه بشكل مؤكد الآن أنه علينا أن نتناول عشاء عيد الشكر مع أبي |
| Şükran Günü yemeği için onlara ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | لسنا بحاجتهم للحصول على عشاء عيد الشكر |
| Sadece üçümüz güzel bir Şükran Günü yemeği yiyeceğiz, hoş değil mi? | Open Subtitles | تناول عشاء عيد الشكر فقط ثلاثتنا، صحيح؟ |
| Ve babamın sana kızı gibi davranıp "Sound Of Music" filmini izleyip Şükran Günü yemeği hazırlamamız demek, sadece arkadaş bölgesinde olduğumuz anlamına gelir. | Open Subtitles | ،عندما يعاملك أبي كابنته حيث نحضر عشاء عيد الشكر ،"بينما نشاهد "صوت الموسيقى فتلك منطقة أصدقاء فحسب |
| Onun kız arkadaşı bizim evde Şükran Günü yemeği pişiriyor. | Open Subtitles | سيدته ستطبخ عشاء عيد الشكر في منزلنا. |
| Onu bu gece neredeyse kaybediyordum ama tanrıya şükür kendimize ev yapımı bir Şükran Günü yemeği verebiliyoruz. | Open Subtitles | كدت أفقدها الليلة لكن بنعمة الرب أننا سنتناول جميعاً عشاء عيد شكر معداً منزلياً |
| Bu gelmiş geçmiş en iyi Şükran Günü yemeği olacak. | Open Subtitles | هذا سيكون أفضل عشاء عيد شكر على الإطلاق. |
| Hayır,O Şükran Günü yemeği için yataktan çıkamıyorsa, baş aşağı gelmiştir . | Open Subtitles | لا، عندما لا يستطيع أن ينهض ،من أجل طعام عيد الشكر .فهذا يعني أنه مريض للغاية |
| Bedava Şükran Günü yemeği resmen sona erdi. | Open Subtitles | 00.. الهدية الترويجية لعشاء عيد الشكر رسميا انتهت الآن |
| - Sadece Şükran Günü yemeği vermek istiyorum. | Open Subtitles | نحن لا نريد قتال أى شخص فقط نريد الاحتفال بعيد الشكر |