| Hep şüphelenmiştim ama asla kesin olarak bilmiyordum. | Open Subtitles | أقصد انى شككت فى الأمر لكنى لم أكن متأكد |
| Baştan beri bilmediğimi söylemiştim, ama şüphelenmiştim. | Open Subtitles | لقد قلت من البداية بأنني لا أعلم، ولكنني شككت بذلك |
| Senatör ile olan ilişkiniz sadece siyasi olmadığından şüphelenmiştim. | Open Subtitles | شككت أن علاقتك مع السيناتور كانت اكثر من السياسة |
| Her zaman onun arkasında Çoğalıcı'ların olduğundan şüphelenmiştim. | Open Subtitles | كنت دائما أشتبه إن الريبليكيتورز كانوا وراء ذلك |
| Şu lanet infaz mangasının işi halledemeyeceğinden hep şüphelenmiştim. | Open Subtitles | كان لدي شكوكي بشأن فرقة اطلاق النار اللعينة و تمكنها من انهاء الامر |
| İçten içe bu fikirden şüphelenmiştim. İç güdülerime göre hareket etmeliymişim. | Open Subtitles | في أعماقي كنت أشك بالفكرة وكان ينبغي عليّ أن أصغي لغريزتي |
| Marcie'nin köstebek olduğunu ispiyonladığında şüphelenmiştim. | Open Subtitles | راودتني شكوك عندما وشيتِ بـ (مارسي) على أنها جاسوسة |
| Beni gezdirmeyi teklif edince başka bir amacın olduğundan şüphelenmiştim zaten. | Open Subtitles | عندما عَرضتَ أَخْذي فى الجولةِ، شَككتُ بأنّك كَانَ عِنْدَكَ دافعُ |
| Her zaman ona karşı bir şeyler hissettiğinden şüphelenmiştim. | Open Subtitles | لطالما أشتبهت أنك معجب بها |
| Hep şüphelenmiştim, ve geçen gece sesini haberlerde duydum. | Open Subtitles | لقد شككت فى أمرك عندما سمعت صوتك فى نشرة الأخبار |
| Ayrı bir taksiye bindiğinde biraz şüphelenmiştim zaten. | Open Subtitles | لقد شككت في الأمر عندما جعلتنا نذهب في سيارتي أجرة مختلفتين |
| Bir süre suçluluğundan şüphelenmiştim ama böylesi değil. | Open Subtitles | شككت في ميولاته الإجرامية في بعض الأحيان, لكن لاشيء من هذا القبيل. |
| Bir yerlerde saklı bir kostümünün olduğundan hep şüphelenmiştim. | Open Subtitles | لقد شككت دوما بأن لديك حُلة مخبأة في مكان ما مما يجلب السؤال التالي: |
| Hep bir klonun tasfiyeden kaçtığından şüphelenmiştim. | Open Subtitles | لطالما شككت بأن إحدى النسيلات قد فرّت من المطهّر |
| Benden arkadaşlığımdan daha fazlasını istediğinden şüphelenmiştim hep. | Open Subtitles | انتي تعلمين, لقد شككت انك تريدين مني اكثر من ان تكوني شريكتي |
| Ama Mösyö Worthing'den bundan daha önce şüphelenmiştim. | Open Subtitles | و لكنني شككت بالسيد "وورثنغ" قبل ذلك بكثير |
| Diğer bir deyişle Josh haberi baştan aşağıya uydurdu. -Bundan şüphelenmiştim. -Amy yakasına yapışmıştı, değil mi? | Open Subtitles | لقد شككت بذلك - و " إيمي " كانت تركز عليه - |
| Televizyonda haberleri dinlerken şüphelenmiştim, ama artık çok geç. | Open Subtitles | أنا شككت عندما رَأيتُ الأخبارَ على التلفزيونِ، لكن في ذلك الوقت كان الاوان قد فات . |
| Bir şeyler sakladığından şüphelenmiştim ama bu aklımın ucundan bile geçmemişti. | Open Subtitles | كلا أعني. كنت أشتبه أنها كانت تخفي شيئاً |
| Başlarda çocuğun benden olduğundan şüphelenmiştim. | Open Subtitles | في البداية ,كان لدي شكوكي الطفل كان من لحمي ودمي. |
| Daha önce, yetenekli olduğu için şüphelenmiştim. | Open Subtitles | قبل ذلك ، كنت أشك أنها قادرة على إستخدامه |
| FBI'dan Alex'e ait görüntüler sızdırıldığında şüphelenmiştim. | Open Subtitles | راودتني شكوك عندما رأيت مشاهد (أليكس) تتسرب من داخل مبني المباحث الفيدرالية |
| Bundan şüphelenmiştim. | Open Subtitles | شَككتُ فى هذا. |
| "Takma göğüs kullandığından hep şüphelenmiştim. | Open Subtitles | لطالما أشتبهت أن لديها خلفية مزيفة" |
| Hep rakip kaçakcılardan şüphelenmiştim. | Open Subtitles | لطالما اشتبهت في رئيس عصابة منافس |
| Mason Florida'da seksi vampir Kathy'yle takıldığında bir şeyler döndüğünden şüphelenmiştim. | Open Subtitles | ثمّة وقتٍ حينما كنتُ بـ(فلوريدا) آنما شككتُ أنّ (مايسون) يخطط لشيء |