| Eğer şafakta onların denizaltılarından biriyle dalaşırsak şaşırmayın. | Open Subtitles | لا تتفاجئوا إذا ما تورطنا مع غواصه بعد الفجر بقليل |
| Bu gece, bu adam canınızı sıkacak birşey yaparsa, beni burada tekrar görürseniz şaşırmayın. | Open Subtitles | ان حدث شيء سيء للرجل تلك الليلة لا تتفاجئوا ان شاهدتموني هنا ثانية الليلة |
| Yarın gazetede beni görürseniz, şaşırmayın! | Open Subtitles | لا تتفاجأ إن قرأت خبر موتي في جرائد الغد |
| Yani bizi vali konağında görürseniz şaşırmayın. | Open Subtitles | أقصد, لا تتفاجأ إذا ما شاهدتنا بقصر المحافظ |
| Konuşmasına ve hareketlerine şaşırmayın. | Open Subtitles | لا نتعجب لغته. لا نتعجب سلوكه. |
| O adamın giyinişine şaşırmayın. | Open Subtitles | لا نتعجب زي هذا الرجل. |
| Eğer hiçbir şey yapmadan oturursanız, zihniniz bunu fark edebilir. Bu durumda vücudunuzda biraz kışkırtılmış hissederseniz şaşırmayın. | TED | ولا تندهش إذا كنت بدأت تشعر بالإنفعال في جسدك حين تجلس و لا تقوم بأي شيء وكذلك عقلك |
| Dolayısıyla zaman zaman ziyaretçileriniz olursa şaşırmayın. | Open Subtitles | لذا... لا تتفاجئوا إن أتاكم زوار من وقت لآخر. |
| Yani, eğer bu toplantı.. ..sessiz ve boş bakışmalarla geçerse şaşırmayın. | Open Subtitles | فلا تتفاجأ إن كان هذا الإجتماع مليئاً بما يبدو كالصمت و التحديق الفارغ |
| Şöyle bir etiket görürseniz şaşırmayın: "Amerikan malı ve ithal parçalarla ABD'de üretilmiştir." | TED | فلربما تتفاجأ لإيجاد مُسمى الذي يشبه هذا: "المصنعة في الولايات المتحدة الأمريكية من الولايات المتحدة والمناطق الأجنبية." |
| Efendim buna şaşırmayın. | Open Subtitles | لا تتفاجأ يا سيدي |
| Eğer çocukları saatlerce oturtup onlara düşük nitelikli masa başı işler yaptırırsanız kıpır kıpır etmeye başlarlarsa şaşırmayın, değil mi? | TED | إذا أجلست الأطفال، ساعة بعد ساعة، للقيام بالأعمال الكتابية الخفيفة، لا تندهش إذا بدؤوا يتململون، تعلمون؟ |