| Buraya insanlığı tamamen değiştirecek bir deneye şahit olmak için getirildin. | Open Subtitles | تمّ إحضارك إلى هنا لتشهد على تجربة ستغير البشرية للأبد |
| Dünyanın en harika erkek arkadaşı Ben'in sihrine şahit olmak tam vaktinde geldin. | Open Subtitles | ،لقد حضرت فى وقتك لتشهد سحر (بين ويلار) افضل حبيب فى العالم |
| Başsavcı olarak ben de buna şahit olmak için geldim. | Open Subtitles | وأنا بصفتي النائب العام جئت لأشهد على ذلك |
| Savaşta gördüklerime şahit olmak için. | Open Subtitles | لأشهد بتجربتي على ماجرى خلال الحرب |
| Belki de yarın burada olmamanız iyi oldu, zira bahar bayramı kutlamalarına şahit olmak hoşunuza gitmeyecekti. | Open Subtitles | ربما من الأفضل ، ألا تكون هنا غداً حتى لا تغضب من إحتفالات عيد العمال هنا |
| Belki de yarın burada olmamanız iyi oldu, zira bahar bayramı kutlamalarına şahit olmak hoşunuza gitmeyecekti. | Open Subtitles | ربما من الأفضل ، ألا تكون هنا غداً حتى لا تغضب من إحتفالات عيد العمال هنا |
| Şimdi, şahit olmak üzereyiz Yeni dünyanın ilk yeni yaşamı. | Open Subtitles | نحن على وشك أن نشهد أول حياة جديدة لعالمنا الجديد |
| Bir evlenme teklifine şahit olmak üzereyiz, Tanrı'nın isteğiyle ve Shannon, bugün bana evlenme teklifiyle ilgili ilginç bir şey söyledi. | Open Subtitles | ،ها نحنُ هُنا، بصدد أن نشهد على حدوث طلب زواجٍ ،كما أراد الرّب و لقد أخبرتني (شانون) أكثر شيء إثارة عن التقدّم |