"şalem" - Translation from Turkish to Arabic

• شاليم
• سالم

Binlerce yıl önce büyük bir kaya çıkıntısının üzerinde güneş tanrısı Şalem'e taptıkları söylenir.
منذ الاف السنين, علي نتوء صخري كبير يقال انهم عبدوا شاليم اله الشمس الغاربه

- Adı Şalem, kralın oğlu.
يُدعى (شاليم), وهو ابن الملك وقعت في الحب؟

Şalem'in böyle bir şeyi neden kabul ettiğini bir türlü anlayamıyorum.
لا أفهم لماذا وافق (شاليم) على مثل هذا الطلب

Dina ile Şalem'in aşkı da bizimki gibi ilk görüşte gerçekleşti.
ماذا حدث مع (دينا) و(سالم) لم يحدُث أكثر مما حدث معنا

Şalem'in başlık parasını sünnet olarak karşılamasını mı?
يدفع لنا (سالم) جزية من مال قافلته الخاص وليكون مهرها

Aramızda olmayan Şalem ve yatalak erkeklerin hepsi karşı koyamayacak kadar ateşli ve acizlerdi.
الخنجر الذي ترك (شاليم) وكل رجال المدينة طريحي الفراش تُضعفهم الحُمّى ولا يقوون على المُقاومة

Şalem'in verdiği beyaz şalım nerede?
وشــاحي الأبيــض الذي أهداني إياه (شاليم) أين هــو؟

Böylece, beraberce Şalem'in oğlunu dünyaya getirebiliriz.
كي نستقبل معاً ابن (شاليم) في هذه الدنيا

İşte o gece, gizlice şehre girip Şalem'i, kralı ne kadar erkek varsa hepsini öldürdüler.
في تلك الليلة, تسللوا إلى المدينة وقتلوا (شاليم) والملك

Şalem'in kanları üzerimdeyken ayaklarına kapandığımda da ağladı mı?
هل بكى حين ارتميت على قدميه مخضبة بدماء (شاليم)؟

Dina, Şalem'i öldüren babanın kılıcı değildi.
(دينة), لم يقتل (شاليم) بخنجره

- Sence Şalem oğluna bunu mu layık görürdü?
أهذا ما كان يريد (شاليم) لإبنه بإعتقادك؟ لا...

- Sana Bar Şalem adını veriyorum. - Güçlü bir bebek.
أُسميك (بار شاليم)

Bak, Şalem.
أنظر يا (شاليم)

- Şalem, gidelim hadi.
(شاليم)، لنذهب

Şalem'in böyle bir şeyi neden kabul ettiğini bir türlü anlayamıyorum.
أنا فقط لا أفهم لماذا يوافق (سالم) على ذلك

Şalem?
(سالم) ؟ (سالم) ؟

Seni seviyorum Şalem.
أُحبك يا (سالم)

Adı Şalem.
يُدعى (سالم)

- Şalem!
(سالم)

Şalem. Sevgilim.
(سالم) حبيبي