| şanslı adamı şanssıza çevirmek heyecan verici. | Open Subtitles | إنه أمر مثير أن تحول رجل محظوظ إلى رجل تعيس |
| Bu da Indiana'nın en şanslı adamı olmalı. | Open Subtitles | وهذا لا بد أنه أكثر رجل محظوظ في إنديانا |
| Ona "Dünyanın En şanslı adamı" lakabını kazandıran... peşpeşe kazandığı yarışlardaki heyecanı yaşayın. | Open Subtitles | الذي أكسبه لقب "اكثر رجل محظوظ في العالم". |
| Diyelim ki dünyanın en şanslı adamı o neden bina görevlisi olarak çalışıyor? | Open Subtitles | الذي العالم رجل محظوظ جدا بشكل خارق... إعمل كمدير بناية؟ |
| Yanımızda Willy Clark var. Maple'ın en şanslı adamı. | Open Subtitles | "إننا هُنا مع (ويلي كلارك)، الرجل ذو الحظ السعيد في (ميبول)." |
| - Londra'nın en şanslı adamı olduğunuza hiç şüphem yok. | Open Subtitles | -أنتَ أكثر رجل محظوظ في لندن -الأنسة دارونبل |
| - Şu an karşında dünyanın en şanslı adamı duruyor. | Open Subtitles | انت تنظر إلى أكثر رجل محظوظ حسناً |
| - Dünyanın en şanslı adamı. - Öyle. Hoşça kal. | Open Subtitles | ـ أكثر رجل محظوظ في (بارك) ـ بالفعل، وداعاً |
| Yanımızda Willy Clark var. Maple'ın en şanslı adamı. | Open Subtitles | "إننا هُنا مع (ويلي كلارك)، الرجل ذو الحظ السعيد في (ميبول)." |