| Her neyse, içinde zengin tembel bir adam var ve bu adam bir şarkı için evinden vazgeçebilir. | Open Subtitles | عامة، إنه يعجّ بالرجال الأثرياء الفاسدين الذين على استعداد للتخلّي عن بيوتهم كاملة لأجل أغنية. |
| Bir şarkı için daha kalmak ister misin? | Open Subtitles | تريدين البقاء لأجل أغنية أخرى؟ |
| Sadece ilk şarkı için kalmıştım, fakat daha sonra gidemedim. | Open Subtitles | لقد ظللت للأغنية الأولى ولم أستطع المغادرة بعدها |
| Belki bir şarkı için kalabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجدر بنا المكوث لأغنية واحدة فقط |
| Bugün yeni bir şarkı için çalışmaya başladık, bu hafta yapacağımız yıldönümü gösterisine hazırlanıyoruz. | Open Subtitles | بدأت العمل على أغنيه جديده اليوم و استعد لذلك الحفل السنوي الذي سنقوم به هذا الأسبوع... |
| şarkı için teşekkür ederim, kahvaltı harikaydı ama yapamam. | Open Subtitles | شكراً على الأغنية والفطور كان رائع، لكن لا أستطيع وحسب. |
| Bir şarkı için daha kalmak ister misin? | Open Subtitles | تريدين البقاء لأجل أغنية أخرى؟ |
| Babam sana bir şarkı için gelmişti. | Open Subtitles | إن والدي، جاء إليك لأجل أغنية. |
| - Bir hit şarkı için mi? | Open Subtitles | لأجل أغنية متصدرة ؟ |
| ...ve demo kasetindeki bir şarkı için ona 25 bin dolar vermene nasıl izin verdi? | Open Subtitles | واعطائة 25.000 دولار للأغنية الواحدة من أجل نسخة تجريبيه؟ |
| Bir repo müzayedesinde şarkı için kazandım. | Open Subtitles | لقد حصلت عليها من مزاد ريبو للأغنية |
| - Bir şarkı için. | Open Subtitles | للأغنية. |
| La minörde bir şarkı için fikir. Muhtemel başlığı "Kenar Mahalleler". | Open Subtitles | حسناً, فكرة لأغنية ثانوية "العنوان الممكن "الضواحي |
| Aklıma bir şarkı için bir şeyler geldi. | Open Subtitles | لا شكراً, لدي فكرة لأغنية |
| Yeminler olsun, ikiniz bir şarkı için bir araya gelemiyorsunuz! | Open Subtitles | أنا متأكد بأنه يمكنكما الاتفاق ! على أغنيه واحده |
| Marcus, teşekkürler. şarkı için. | Open Subtitles | ماركوس، شكرا على الأغنية |