| Hani su sıkça filmlerde, şarkılarda ve kitaplarda rastladığımız sözler | Open Subtitles | تكتب كلمات نراها كلها أغلب الأحيان في الأفلام و الأغاني و الكتب |
| Gerçek şarkılarda şeytanla anlaşma yapılır, uzak diyarlardan bahsedilir ve suyun üstünde duman falan olur. | Open Subtitles | الأغاني الحقيقية تتحدث عن عهود مع الشيطان والأراضي البعيدة والدخان ذي العلاقة بالماء |
| Peter, sende biliyorsun ki danslı şarkılarda berbatsın. | Open Subtitles | بيتر، أنت تعرف أنك سيء في الأغاني الهزلية |
| şarkılarda ya da öykülerde bizden bahsedecekler mi acaba? | Open Subtitles | أتسائل لو كانت مغامرتنا تتحول إلى قصه أو أغنيه |
| şarkılarda ya da öykülerde bizden bahsedecekler mi acaba? | Open Subtitles | أتسائل لو كانت مغامرتنا تتحول إلى قصه أو أغنيه |
| Yani parlak kıyafetler giyiyoruz, makyaj yapıp peruk takıyoruz ve şarkılarda dudaklarımızı oynatıyoruz. | Open Subtitles | الأمر الذي يعني أننا نرتدي ألبسة لامعة, ونضع الماكياج والشعر المستعار ونحرك شفاهنا مع الأغاني. |
| Eminim bu şarkılarda uygunsuz madde, seks ya da şiddet öğeleri yoktur. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنه لا يوجد أي كلمات تتعلق بالمخدرات و الجنس، أو العنف على تلك الأغاني |
| Biz, "Anne" sözcüğünü sadece şarkılarda duyduk. | Open Subtitles | لقد سمعنا الى كلمة "الأم" ، ولكن فقط في الأغاني. |
| - Çünkü şiirlerde okuduğum şarkılarda dinlediğim, daha önce tam olarak anlamadığım ama şimdi anladığım şeyleri hissediyorum. | Open Subtitles | -سبب أنني أشعر بكل هذه الأشياء لأنني قرأتها بالأشعار وسمعتها في الأغاني ، ولكن لم أفهمها تماماً |
| Bu şarkılarda bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيئاً بخصوص هذه الأغاني |
| Yani sadece hızlı şarkılarda? | Open Subtitles | على الأغاني السريعة فقط؟ |
| Bunların hiçbiri şarkılarda ya da şiirlerde geçmiyor. | Open Subtitles | هذا لا شيء من الأغاني والشعر |
| şarkılarda bir isimden bahsediyor mu? | Open Subtitles | لا تذكر الأغاني إسماً؟ |
| Popüler şarkılarda tesadüf olmaz, kemik adam. | Open Subtitles | لا توجد صُدف في الأغاني (الشعبية يا (بوني |