| Tüm bölüm şefleri yedek güçlerini getiriyor. Büyük bir iş. | Open Subtitles | إضطر جميع رؤساء الأقسام أن يجلبوا فرق الدعم معهم,إنه كبير |
| Artık bir planları vardı. Kabile şefleri detaylar üzerinde çalışmak için toplandılar. | Open Subtitles | الان مع كونهم يملكون خطة , رؤساء القبائل اجتمعوا لعمل على التفاصيل |
| Dünyanın en büyük 20 ekonomisinin liderleri istihbarat ve güvenlik şefleri ile birlikte tek bir çatı altında olacak. | Open Subtitles | رؤساء أكبر 20 إقتصاد في العالم مجتمعون معًا في مكان واحد مع إستخباراتهم التي لايستهان بها وقادة ألأجهزة الأمنية |
| Art bir kere Macon'a gitmiş ve şefleri görevden uzaklaştırıldığında Georgia bölgesine bakıcılık yapmıştı. | Open Subtitles | آرت " ذهب إلى " موكان " ذات يوم " يحتضن مقاطعة " جورجيا " الوسطى بينما رئيسهم غائب |
| Ama denediği diğer şefleri beğenmemiş. | Open Subtitles | لكن لم يعجبه أيّ من الطهاة في أختبارات الأداء. |
| Moğol şefleri bugün Roma İmparatorluğu'na karşı bizimle ittifak yapmaya geldi. | Open Subtitles | اليوم رؤساء القبائل المنغولية قد وصلوا إلى التحالف معنا ضد الإمبراطورية الرومانية. |
| Onları şefleri ve askerleri olan rejim sahibi Romalı lejyonlara benzetirdin. | Open Subtitles | و كيفية تقسيمها كالرومان القدماء جنود و فيالق و رؤساء |
| Onları şefleri ve askerleri olan rejim sahibi Romalı lejyonlara benzetirdin. | Open Subtitles | و كيفية تقسيمها كالرومان القدماء جنود و فيالق و رؤساء |
| Onları şefleri ve askerleri olan rejim sahibi Romalı lejyonlara benzetirdin. | Open Subtitles | و كيفيه تقسيمها كالرومان القدماء جنود و فيالق و رؤساء |
| İlk olarak, kabile şefleri hünerlerini yeniden canlandırmak, ve insanları incelemek için beş yıllık bir planda karar kıldılar. | Open Subtitles | بالبداية, رؤساء القبائل اتفقوا على العمل لخطة خمس سنوات لاستعادة قوتهم و داراسة الكائن البشري |
| Bölüm şefleri fazladan tatil günü için oy kullanacaktı ya? | Open Subtitles | نعم، حول تصويت رؤساء الأقسام على يوم إجازة إضافي أو شيء من هذا القبيل؟ أجل |
| Proje şefleri ve acil durum ekiplerine bir saat verin. | Open Subtitles | اعط رؤساء المشاريع واطقم الانقاذ ساعة واحده - ماذا حدث؟ |
| FBI birim şefleri kalabalıkta çıkıntılık yapmayı pek sever. | Open Subtitles | حسنًا، إنّ رؤساء قسم المباحث الفيدرالية لديهم قابلية على جذب الجماهير. |
| Bölüm şefleri, standart fiziksel değerlendirmeye girmezler. | Open Subtitles | رؤساء الأقسام لا يقومون بالركض والأشياء التي تعتمد على القوى الجسدية |
| Bu resimlerde Maya şefleri tören kıyafetleri içerisindeydiler. | Open Subtitles | هذه تعرض رؤساء المايا بالملابس الفاخرة |
| Bütün şube şefleri her şeyi ona danışacak. | Open Subtitles | على كل رؤساء الأقسام أن يعلمونه بأي شيء |
| Örneğin, Brown and Williamson'da olan eski şefleri gibi! | Open Subtitles | مثلا رئيسهم السابق الذي يعمل في (براون وويليامسون) بالفعل بينما نحن نتحدث |
| N'oldu? şefleri aradı biraz önce. | Open Subtitles | رئيسهم للتو اتصل بي |
| şefleri ne yapmaları gerektiğini bilmiyor. | Open Subtitles | رئيسهم لا يعرف ماذا يفعل |
| Hayır, hayır. Gerek yok. Avrupa ve Asya'dan en usta şefleri getiriyoruz. | Open Subtitles | لا، لا، لن يكون ذلك ضروريًا إننا نحضر أفضل الطهاة من "أوروبا" و"أسيا" |
| Onun gibilerin sadece şefleri kiraladıklarını sanırdım. | Open Subtitles | -ظننت ان نوعيته يستأجرون الطهاة فقط |
| Bırakın gitsinler. Bu peşinde olduğum şefleri Bigwig. | Open Subtitles | دعوهما يهربان إنه زعيمهم (بيغويغ) سألحق به |