| Şehir merkezinden trene binmem gerek, ve yanına gelmem neredeyse bir saat sürer. | Open Subtitles | يجب أن استقلّ قطار وسط المدينة وهذا يبعد ساعة عن شقتك |
| Ama dışarı çıkacaksan, Şehir merkezinden uzak dur. | Open Subtitles | لكن لو كنتِ في طريقك للخارج تجنبي وسط المدينة |
| Hop. Şehir merkezinden seni görmek isteyen iş adamları var. | Open Subtitles | لدي رجال مهمين من وسط المدينة يرغبون بحديثٍ سريع |
| Eldeki tek bilgi, katilin Şehir merkezinden çok çok uzakta olduğu | Open Subtitles | النمط الوحيد الظاهر أن الجريمة تبتعد كل مرة عن مركز المدينة |
| Gitgide Şehir merkezinden uzaklaşmış. | Open Subtitles | أخذت بالابتعاد تدريجيًا عن مركز المدينة. |
| Şehir merkezinden geçerken bir şeyler garip gitmeye başladı. | Open Subtitles | فقط القيادة الى مركز المدينة وبدأالأمورتصبحغريبةوالشاحنةأمامنا... |
| Bunun için de binlerce insanın içinde olduğu herkesin aklının bağlantılı olduğu, herkesin bir olarak düşündüğü bir Şehir merkezinden kaçırmamız gerek. | Open Subtitles | لفعل هذا، علينا خطفها من مركز مدينة مملوءة بألاف الناس عقولهم متصلة، جميعهم يفكرون كشخصِ واحد |
| Onları Şehir merkezinden, toplumsal alanlarımızdan okullarımızdan, evlerimizden uzak tutmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحاول إبعادهم عن وسط المدينة بعيدا عن مناطقنا الشعبيّة و مدارسنا و منازلنا |
| Yetkililerin uyarısı: Ne olursa olsun Şehir merkezinden uzak durun. | Open Subtitles | حذرت السلطات من الاقتراب من وسط المدينة" "مهما كلف الأمر |
| Şehir merkezinden başlar, havaalanına kadar bakarız. | Open Subtitles | يُمكننا البدء بتلك النوادى التى فى وسط المدينة ثُم نتجه فى طريقنا صوب المطار |
| Şu anda en iyisi Şehir merkezinden gitmek. | Open Subtitles | وسط المدينة عادة هو أفضل طريق لسلكه في هذا الوقت |
| Bunu Şehir merkezinden bir antik satıcısı getirdi. | Open Subtitles | تاجرة قطعة عتيقة في وسط المدينة جاءت بهذا. |
| Şehir merkezinden ne zaman ayrılsam cildim patlıyor biliyorsun. | Open Subtitles | أتعلمي، جلدي يصاب بطفح في كل مرة أغادر فيها وسط المدينة |
| Sizlere şehrimizde suç oranının tavan yaptığı Şehir merkezinden sesleniyoruz. | Open Subtitles | ننقل لكم الأخبار من وسط المدينة حيث ضربت الجريمة مدينتنا... |
| Şehir merkezinden uzak durmayı tercih edecektir. | Open Subtitles | يُفضلون البقاءَ بعيدا عن مركز المدينة |
| Şehir merkezinden geliyoruz. Seni götürmeye geldik. | Open Subtitles | نحن من مركز المدينة ونحن هنا لإخراجك |
| Kurbanlardan biri polis. James Koernig, Şehir merkezinden. | Open Subtitles | أحد الضحايا هو شرطي (جيمس كورينج) بجانب مركز المدينة |
| Şehir merkezinden çok uzak değilmiş. | Open Subtitles | ليس ببعيد عن مركز المدينة. |
| Hedefinizi Belarus sınırına ulaştırın yeter Şehir merkezinden 16 km uzakta. | Open Subtitles | أوصلوا هدفنا إلى حدود (بيلاروسيا) فحسب بعيداً بـ 15 متر من مركز المدينة. |
| Şehir merkezinden iki saatlik uzaklıkta. | Open Subtitles | ! ... يبعدُ ساعتان عن مركز المدينة - ! |
| Bunun için de binlerce insanın içinde olduğu herkesin aklının bağlantılı olduğu, herkesin bir olarak düşündüğü bir Şehir merkezinden kaçırmamız gerek. | Open Subtitles | لفعل هذا، علينا خطفها من مركز مدينة مملوءة بألاف الناس عقولهم متصلة، جميعهم يفكرون كشخصِ واحد |