| Belediye başkanı şehrin anahtarını Tokyo valisine veriyordu kahvaltıda çorba içmeyi severdi. | Open Subtitles | كان رئيس البلدية يمنح حاكم طوكيو مفتاح المدينة كان يعجبه حساء للفطور , حساء السمك |
| Belediye başkanı sana şehrin anahtarını verip senin bir kahraman olduğunu söylemeyecek. | Open Subtitles | ليس هناك فرق نحاسية ليس هناك موكب عسكري الحاكم لن يعطيك مفتاح المدينة |
| Pekâlâ, bıraktığı mesajlara bakılırsa belli ki şehrin anahtarını tasvip etmemiş. | Open Subtitles | حسنا, الان وحسب الرسائل التي تركها من الواضح انه ليس موافقا على جائزة مفتاح المدينة |
| Ve 50 yıl sonra belediye başkanı Goodman bana şehrin anahtarını verdi. | Open Subtitles | وبعد 50 عاما العمدة قودمن اعطاني مفتاح المدينة |
| Buradan geçip şehrin anahtarını teslim alacağım. | Open Subtitles | عبر هذا الباب، سأحصل على مفتاح المدينة قريباً |
| Eski başkan şehrin anahtarını tekrardan Huron Kızıldereli kabilesine geri vermiş durumda. | Open Subtitles | والآن المحافظ السابق أرجع مفتاح المدينة إلى قبيلة هوران الهندية |
| Medya belediye başkanı şehrin anahtarını versin istiyor. | Open Subtitles | وسائل الإعلام تدعو العمدة أن يعطيه مفتاح المدينة. |
| Bugün Vali Bloomberg Posh'a şehrin anahtarını verdi! | Open Subtitles | "اعطي "مايور بلومبيرغ "بوش" مفتاح المدينة |
| şehrin anahtarını verdikleri adam bu mu? FOTOĞRAF: EDDIE BROCK | Open Subtitles | -أهذا هو الرجل الذي استلم مفتاح المدينة ؟ |
| Az önce bana şehrin anahtarını verdi. | Open Subtitles | وقد أعطاني لتوّه مفتاح المدينة. |
| Ona şehrin anahtarını bana vermesini söyle ben de aradığınız şey bulmaya yardım edeyim. | Open Subtitles | استخدم بعضاً من سلطتك، دعني أحصل على مفتاح المدينة... حينها سأساعدك لإيجاد أيما تشاء... |
| Belediye başkanı sana şehrin anahtarını vereceğini söyledi. | Open Subtitles | المحافظ قال أنه سيعطيك مفتاح المدينة |
| Size sunmak için şehrin anahtarını getirdim. | Open Subtitles | لابد و أن أهديك مفتاح المدينة |
| şehrin anahtarını size veriyorum. | Open Subtitles | أقدم لك مفتاح المدينة |
| şehrin anahtarını bana ver. | Open Subtitles | اعطني مفتاح المدينة الآن |
| Ve Örümcek-Adam'a şehrin anahtarını verdi. | Open Subtitles | و قد أعطت ( الرجل العنكبوت ) مفتاح المدينة |
| Ve Örümcek-Adam'a şehrin anahtarını verdi. | Open Subtitles | و هي قد أعطت ( الرجل العنكبوت ) مفتاح المدينة |
| şehrin anahtarını mı diyorsun? | Open Subtitles | ماذا ، أهو مفتاح المدينة ؟ |
| Bu başkanın Görüntü'ye şehrin anahtarını vermesini engellemedi. | Open Subtitles | ذلك لن يمنع العمدة من عرض مفتاح المدينة إلى (الوهج) ---أجل، لكن ذلك |
| şehrin anahtarını istiyorsun. | Open Subtitles | تريد مفتاح المدينة ؟ |