| Konuşmalarımızın %90'ı bu şekilde başlıyor farkındaysan. | Open Subtitles | تعرفين ان 90 بالمائة من محادثاتنا تبدأ بذات الطريقة ؟ |
| Bu epostalar şu şekilde başlıyor: ''Senin gibi yabancı bir domuzun meclisimizde ne işi var?'' | TED | تبدأ تلك الرسائل غالبًا بعبارات مثل: "ماذا تفعل امرأة أجنبية مثلك في برلماننا؟" |
| Hikâyem şu şekilde başlıyor: | Open Subtitles | قصتي قصيرة أيضًا. إنها تبدأ هكذا. |
| Çalışmalarımın hepsi çok basit bir şekilde başlıyor. | TED | كل أعمالي تبدأ بسيطة جدا. |
| Dağınık bir şekilde başlıyor ve çok dağınıklaşıyor sonra daha da dağınıklaşıyor ama insanlar modellerini sadeleştirdikçe en iyi düğümler daha belirgin hale geliyor, ve her tekrarda model daha da netleşiyor çünkü insanlar birbirlerinin fikirleri üzerine inşa ediyorlar. | TED | تبدأ العملية عشوائيًا، ثم تصبح أكثر فوضى، وتزداد الفوضوية، لكن عندما يقوم الناس بصقل النماذج، تصبح أفضل العقد هي المسيطرة أكثر، ومع كل تكرير، يصبح النموذج أوضح. لأن الناس تبني أفكارها فوق أفكار الآخرين. |
| İşte burada görülebilir bir aura ile başlayan migren var, bu görülebilir aura, bu arada --size bir resim göstereceğim -- küçük bir şekilde başlıyor, küçük dans eden (oynaşan) ışıklarla, giderek büyüyor, büyüyor ta ki tüm görsel alanınızı kaplayana dek. | TED | هناك هذا الصداع النصفي الذي تسبقه هالة بصرية وهذه الهالة البصرية ، بالمناسبة -- وسأريكم صورة -- ولكنها تبدأ صغيرة ، مع أضواء متراقصة صغيرة، تكبر أكثر وأكثر حتى تملأ كل المجال البصري. |
| Önce korkutucu bir şekilde başlıyor sonra dehşete dönüşüyor. | Open Subtitles | تبدأ بهدوء ثم تبدأ بالإفزاع |
| Her şey barışçıl şekilde başlıyor, değil mi, Bay lrwin? | Open Subtitles | تبدأ الأمور برمّتها بطريقة سلميّـة أليس صحيحاً، سيّد (إيروين)؟ |
| İşte şu şekilde başlıyor. | TED | تبدأ هكذا. |