| Her şey düzelecek. İçeri girelim. Estes bana saldırdı. | Open Subtitles | كل شيء سيكون بخير فقط علينا الدخول هناك، لقدهاجمني استوس |
| Her şey düzelecek. | Open Subtitles | ليس لدينا شيء نقلق لأجله كل شيء سيكون بخير |
| Birbirimizi seversek her şey düzelecek. | Open Subtitles | الآن بما اننا نحب بعضنا سيكون كل شيء على ما يرام |
| Her şey düzelecek. Sadece plazmafereze başlamalıyız. | Open Subtitles | سيكون كل شيء بخير نحتاج فقط البدء بتصفية البلازما |
| Her şey düzelecek. Ben iyi olacağım, siz iyi olacaksınız. | Open Subtitles | كل شيء سيكون على ما يرام سأكون أنا وأنتم بخير |
| Ve bu harika sonuç verecek. Her şey düzelecek. | Open Subtitles | وهذا سيصبح عظيماً كل شيء سيكون على مايرام |
| Tatlım, o gittikten ve bebeğimizin doğumundan sonra her şey düzelecek. | Open Subtitles | عزيزتي، ستكون الأمور على ما يرام بعد أن ترحل وأن تضعي الحمل |
| Dışarı çıkacaktır. Bunu konuşursunuz. Her şey düzelecek. | Open Subtitles | سوف يخرج وتتناقشون في الامر وكل شيء سيكون بخير. |
| Endişelenmek zorunda değilsin baba. Artık değil. Her şey düzelecek. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقلق يا أبي، ليس بعد الآن كل شيء سيكون بخير |
| Her şey düzelecek Blair. Chuck'ın yanında sen varsın ve seni seviyor. | Open Subtitles | كلّ شيء سيكون بخير رغم كلّ هذا، أنتِ تدعمينه |
| - Endişelenmeyin çocuklar. Her şey düzelecek. | Open Subtitles | كل شيء على مايرام، اطفال سيصبح كل شيء على ما يرام |
| Her şey düzelecek. Meraklanma, Doris. Seninle ilgileneceğiz. | Open Subtitles | سيكون كل شيء على ما يرام لا تقلقي، سوف نهتم بك |
| Her şey düzelecek, Vera. Yeni baştan başlarız. | Open Subtitles | سيكون كل شيء على ما يرام و سنبدأ من جديد |
| Ama mihrapta, o kadar insanın önünde durup, bir şeylerin yolunda olmadığını bilmeme rağmen, nasıl "her şey düzelecek" diyebilirdim? | Open Subtitles | لكن كيف أقف عند ذلك المذبح وأمام كلّ أولئك الناس واقول أن كل شيء بخير في حين أعلم أن هناك خطأ ما |
| Her şey düzelecek. | Open Subtitles | سوف يكون كل شيء بخير اعرف ذلك.انها فقط فترة صعبة |
| Her şey düzelecek. Kim Paulie amcaya gitmek istiyor? | Open Subtitles | كل شيء سيكون على ما يرام من يريد الذهاب إلى العم بولي؟ |
| Her şey düzelecek. Kim Paulie Amcaya gitmek istiyor? | Open Subtitles | كل شيء سيكون على ما يرام من يريد الذهاب إلى العم بولي؟ |
| Kızlar, her şey düzelecek. Duydunuz mu? | Open Subtitles | يافتيات، كلّ شيء سيكون على مايرام أتسمعوني؟ |
| Her şey iyi olacak, tatlım. Çıkardılar. Her şey düzelecek! | Open Subtitles | ستكون الأمور على ما يرام يا عزيزتي لقد اخرجوه, ستكون الأمور على ما يرام |
| Endişe etme. Endişelenme, Mary Anne, her şey düzelecek. | Open Subtitles | لا تقلقي ،لا تقلقي ماريان سيكون كل شئ بخير |
| Her şey düzelecek. Her şey düzelecek. | Open Subtitles | كُلّ شيء سَيصْبَحُ حَسَناً، كُلّ شيء سَيصْبَحُ بخيرَ. |
| Her şey düzelecek. Benimle kal sadece. - Benimle kal. | Open Subtitles | .سيكون الأمر بخير .والرجاء أبقى معي وحسب |
| Buradan gidiyoruz. Her şey düzelecek. | Open Subtitles | سنخرجُ من هنا سيكون كلّ شيءٍ على ما يرام |
| Korkacak hiçbir şey yok. Her şey düzelecek. | Open Subtitles | لاشئ يدعوك الى الخوف, كل شئ سيكون على مايرام |
| Her şey düzelecek. | Open Subtitles | وسوف يكون كل شئ على ما يرام لا داعي للقلق |
| Benim adım Jim Goose, her şey düzelecek. | Open Subtitles | اسمي جيم غوس وكل شيء سيصبح بخير |
| - Her şey düzelecek. - Durun. Yapamam bunu. | Open Subtitles | كل شيئ سيكون على ما يرام انتظر انا لا استطيع فعل هذا |
| Buradan çıkacağız, her şey düzelecek. Bu kadar emin olmazdım. | Open Subtitles | نعم سوف نخرج من هنا كل شىء سيكون على مايرام انا لست متأكد من هذا |