| Bu sefer değil. Yani, bu kez işler değişti. Her şey değişti. | Open Subtitles | إلا هذه المرة، فهذه المرة قد تغيّرت الأمور، كل شيء تغيّر. |
| 60'lar hippi furyasını getirdi ama yıllar sonra çok şey değişti cidden. | Open Subtitles | الستينات جلبت لنا سلالة الهيبيز و في العقود اللاحقة تغيرت الأمور في الواقع |
| Her şey değişti biliyorum, ama onu neden aranıza katmıyorsunuz? | Open Subtitles | أعرف أن الأمور تغيرت, لكن لم لا تكون لطيفاً معه |
| Artık her şey değişti. Tıpkı algılayabildiğim müziğin sesi gibi, akışkan. | Open Subtitles | كل شيء مختلف الآن كالأغاني والموسيقى التي يمكنني استيعابها |
| Son bir yılda hayatımda çok şey değişti. | Open Subtitles | أتعلم, تغيرت أشياء كثيرة فى حياتى فى العام الماضى |
| Ateş ulusunun şavaş ilanıyla birlikte her şey değişti. | Open Subtitles | لكن كل هذا تغير حين بدئت قبيلة النار بالهجوم. |
| Son üç haftada, çok fazla şey değişti. Sanki üç aymış gibi geliyor. | Open Subtitles | لقد تغيرت أمور كثيرة في ثلاث الأسابيع الماضية، بدا الامر وكأننا ثلاثة أشهر. |
| Ama önce ben geldiğim için şimdi her şey değişti. | Open Subtitles | ولكن كل شئ تغير الآن، لأني وصلت إلى هنا اولاً. |
| Sen gittiğinden beri çok şey değişti. Artık işlerin başında ben varım. | Open Subtitles | الأشياء تغيرت هنا منذ رحيلك يا د أنا أدير المرآب الآن |
| Bu uzun bir süre önceydi. O zamandan beri çok şey değişti. | Open Subtitles | ،كان ذلك منذ زمـن طـويل كل شيء تغيّر منذ ذلك الحين |
| Ona sorunun ne olduğunu sordum ama tek söylediği beni nasıl sevdiğiydi ve bu olanlardan sonra her şey değişti. | Open Subtitles | قلت لها مالأمر وكان قل ماقالته لي انها أحبتني ولاحقاً بعد هذا كل شيء تغيّر |
| - Laneti kaldırdık. Her şey değişti. Dönüştükten sonra yazmak eskiden seni rahatlatırdı. | Open Subtitles | قمنا برفع اللعنة كل شيء تغيّر اعتادت أن تعطيك نوع من التحكم |
| Geldiğimizden beri çok şey değişti. | Open Subtitles | لقد تغيرت الأمور كثيرا منذ أن جئنا أول مرة |
| Seninle son görüşmemizden beri çok şey değişti. | Open Subtitles | لقد تغيرت الأمور منذ أخر مرة رأيتك فيها. |
| Her şey değişti biliyorum, ama onu neden aranıza katmıyorsunuz? | Open Subtitles | أعرف أن الأمور تغيرت, لكن لم لا تكون لطيفاً معه |
| Ama taşındığımızdan beri her şey değişti artık. | Open Subtitles | لكن، كل شيء مختلف الآن منذ أن انـتقلنا |
| O zamandan beri çok şey değişti | Open Subtitles | تغيرت أشياء كثيرة منذ ذلك الحين |
| Ateş ulusunun şavaş ilanıyla birlikte her şey değişti. | Open Subtitles | .لكن كل هذا تغير حين بدئت قبيلة النار بالهجوم |
| Sanırım buralarda düşündüğümden daha çok şey değişti. | Open Subtitles | أظن أنه قد تغيرت أمور كثيرة هنا أكثر مما ظننت |
| Sonra Ateş Ulusu saldırınca her şey değişti. | Open Subtitles | ولاكن كل شئ تغير عندما هاجمت عشيرة النار |
| Sevgili Anneciğim. Son mesajımdan bu yana çok şey değişti. | Open Subtitles | أمي العزيزة، العديد من الأشياء تغيرت منذ رسالتي الأخيرة |
| O zamandan beri çok şey değişti, değil mi Baron? | Open Subtitles | الكثير من الأشياء تغيّرت منذ ذلك الحين أليس كذلك بارون؟ |
| Biliyorum, ama şimdi her şey değişti. Boşanmaktan söz ediyorsunuz. Nafaka ödemesi, çocuk desteği istiyorsunuz. | Open Subtitles | كل شيئ تغير الآن , تتكلمين عن الطلاق, تطلبين أقساط النفقة و نفقات الطفلة و حضانتها |
| Dikilitaş'ın üstündeki kristal parladı ve her şey değişti. | Open Subtitles | البلور في المسلّةِ بَدأَ بالتَوَهُّج وبعد ذلك كُلّ شيء تَغيّرَ |
| Siz gittiğinizden beri çok şey değişti. | Open Subtitles | لقد حدثت تغيرات كثيرة منذ رحيلك |
| Görünüşe göre hiçbir şey değişmemiş. Bir şey değişti. | Open Subtitles | يبدو أنّ شيئًا لم يتغيّر - تغيّر شيء واحد - |
| Ama artık her şey değişti, Meyve Suyu Gevşetici sayesinde. | Open Subtitles | لكن كل ذلك تغير ، والشكر يعود لآلة "مستخلصة العصير" |