| Paylaşmadığın birçok şey yaşadın. | Open Subtitles | مررت بالكثير من الأمور بالحياة وليس لديك شيء لتشاركني به |
| Sanırım geçmiş yıllarda çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنكِ مررت بالكثير خلال السنوات الماضية |
| Ama çok kısa sürede hepimizden çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لكنك مررت بالكثير اكثر من اى منا فى فترة قصيرة للغاية |
| Bak, biliyorum son zamanlarda çok şey yaşadın, her şey birbirine girdi ama bu, balo, anlatabildim mi? | Open Subtitles | أعرف، أنكِ مررتِ بالكثير والأمور في فوضى... ولكن إنه الحفل، هل تفهمين ؟ |
| Bak, çok şey yaşadın. Ama artık bitti. | Open Subtitles | انظري، لقد مررتِ بالكثير وقد انتهي الآن |
| Bunu hak ediyorsun. Bebeğim, çok şey yaşadın. | Open Subtitles | أنت تستحقينها يا عزيزتي، لقد مررت بالكثير |
| Haksız yere suçlandın. Hapse girdin. - Çok şey yaşadın. | Open Subtitles | إتُهمت ظلماً، كنت في السجن، مررت بالكثير. |
| Çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لقد مررت بالكثير من الأمور العصيبة |
| Son günlerde çok şey yaşadın... | Open Subtitles | لقد مررت بالكثير في الآونة الأخيرة: |
| Bugün çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لقد مررت بالكثير اليوم |
| Bu gece çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لقد مررت بالكثير الليلة لكن أنت... |
| Bu akşam çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لقد مررت بالكثير الليلة |
| Son zamanlarda çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لقد مررت بالكثير مؤخراً |
| Çok şey yaşadın. | Open Subtitles | أنت مررت بالكثير. |
| Çok şey yaşadın Becka. Ben de olsam yorulurdum. | Open Subtitles | لقد مررت بالكثير يا(بيكا) لكنت قد سئمت أنا أيضا |
| Çok şey yaşadın. | Open Subtitles | حسنا، أنت مررت بالكثير |
| Çok şey yaşadın son günlerde. | Open Subtitles | لقد مررت بالكثير مؤخراً |
| Bugün çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لقد مررتِ بالكثير اليوم |
| Birçok şey yaşadın. | Open Subtitles | لقد مررتِ بالكثير |
| Pek çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لقد مررتِ بالكثير |