| Nefsimizi tatmin ederken bile, malum şeytanların da gelişmesine müsaade ettik! | Open Subtitles | وحتي ونحن نلبي رغبات الشياطين بداخلنا سمحنا للشياطين الحقيقة لأن تزدهر |
| Benim acım yetmezmiş gibi şeytanların ne kadar dedikodu yaptığını biliyorsun. | Open Subtitles | حسنًا, إن كانت معاناتي غير كافية أنت تعرف كيف يثرثر الشياطين |
| Bu şeytanların ürpertici fısıltısı değildi aksine kederini azaltır gibi tınlayan bir ışıktı. | TED | لم يكن همس الشياطين الموحش، ولكن ضوء يومض وكأنه يخفف من لوعتها. |
| Senin yanına gitmeye korkacağın şeytanların icabına bakabilirim. | Open Subtitles | أنا يمكنني اخراج شياطين تخشى أنت أن تكون بالقرب منها |
| şeytanların kötü olmasın dışında değil. | Open Subtitles | , حسناً , عدا هذا الكائنات الشيطانية شريرة |
| Bu şeytanların çalılarda gizlemediğinden emin olun... | Open Subtitles | تأكد أن هؤلاء الشياطين لا يختبئون فى العشب |
| şeytanların yarın sabah burada olacaklarına bahse girerim. | Open Subtitles | أراهن أن الشياطين ستكون هنا بحلول صباح الغد. |
| Büyük otellerdeki gibi çarşaflar, havlular... bizim gibi kaçık, üşütük, manyak şeytanların tümüne iyi ilaçlar! | Open Subtitles | بالشراشف والمناشف مثل الفنادق الكبيرة بالمخدرات لنا كلنا نحن المخابيل ، الشياطين ، المعتوهين |
| Peki, pencereyi açıyorum ki şeytanların çıkmasına izin verelim. | Open Subtitles | حسنا أنا سأفتح النافذة وأدع الشياطين يخرجون |
| şeytanların gelip ortalığı dağıttığı zamanları daha çok seviyordum. | Open Subtitles | أعتقد أن ما أحب أكثر إذ أن الشياطين أقتحموا المكان ومزقوه ارباً |
| Onu, bu bölgedeki çıplak şeytanların efendisi olan ve aslına bakarsan biraz da tanışıklığım olan amcası Patowomeck'in yanına gönderdiler. | Open Subtitles | قاموا بإرسالها إلى عمها باتوويماك رب الشياطين العاري في تلك المنطقة و من قبل ، أحد معارفه |
| şeytanların gerçek olduğunu bildiğimi ve onlara karşı durup onlar aleyhine konuşma cesaretini takdir ettiğimi söyle. | Open Subtitles | أخبريه بأني مؤمن بوجود الشياطين وأنا معجب بشجاعته بوقوفه وتحديه لهم |
| Bizi şeytanların, meleklerin ve diğer şeylerin bulmasını engeller. | Open Subtitles | سيخفينا هذا من الملائكة و الشياطين و أيّ شئ آخر |
| Demir ve pas bir araya gelince şeytanların hoşuna gitmiyor. | Open Subtitles | اذا اذا وضعنا الاثنين معا الشياطين لن تفضل ذلك |
| Ve bu şeytanların elinde ölen o masum insanlar için. | Open Subtitles | ولهؤلاء الأبرياء الذين ماتوا على أيدى الشياطين |
| şeytanların, insanların... ..omurgalarını keserek... ..ikiye ayırdığına nasıl inanabiliriz? | Open Subtitles | كيف يمكن أن نصدق أن الشياطين تمزق الناس الى قطع وتقطع الناس إلى نصفين؟ |
| Masumiyetin nadir görüldüğü vampirlerin ve şeytanların dünyasıydı. | Open Subtitles | كان عالم من مصاصي دماء و الشياطين حيث كانت البراءة نادرة |
| Yaratıkların, şeytanların, gece gördüğün o pisliklerin olmadığı bir dünya hayal et. | Open Subtitles | عن حال العالم دون وحوش أو شياطين أو أيّ من أولئك التافهين الذين ينشطون ليلاً |
| şeytanların Kutsal Üçleme'yi aşağılamaları için bir yoldur. | Open Subtitles | وهي طريقة للشياطين للسخرية من الثالوث المقدس |
| O zaman şeytanların onun peşinde olduğunu söyleriz. | Open Subtitles | حسناً , إذاً أخبرها بأنّ الكائنات الشريرة تطاردهما |
| şeytanların her zamankinden daha güçlü. | Open Subtitles | شياطينك أقوى مما كانت عليه |
| Maalesef Faroe Adaları'ndaki şeytanların ayakları hala yere basıyor. | Open Subtitles | لسوء الحظ , شياطيننا فى جزر الفاو مازالوا على الارض |
| İnsanların kendilerini değil, onların etrafını saran şeytanların fethi. | Open Subtitles | ..ليس غزو البشرية ..إنما غزو الشرور التي حاصرتهم |