| Rachel, hamilelik döneminde parmaklarının şişip eskisinin iki katı olduğunu ve eski boylarına hiç dönmediğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلم أن أثناء فترة الحمل .. أصابعك حتى تنتفخ إلى مرتين حجمها وأبدا العودة؟ |
| Kullanmazsan şişip yaralanıyormuş diye duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنها تنتفخ وستؤلمك إن لم تستعملهم |
| Şimdi rigor mortis yüzünden bacakları şişip patlamadan önce kertenkelen hakkında güzel birşeyler söyle. | Open Subtitles | والآن، قل شيء جميل بخصوص سحليتك قبل أنْ تنتفخ الجثة وتنفجر أحد ذراعيها |
| Şoka gireceğini sandım ve ambulans gelene kadar onu sakin tutmaya çalıştım ama sonra gözleri ödemden şişip, kapanmaya başladı ve onun... | Open Subtitles | ظننت بانها تدخل بحالة صدمة لذا حاولت تهدئتها حتى جائت الاسعاف لكن فيما بعد، بدأت عينها تنتفخ وتنغلق |
| Hızla etki eden virüsün etkisiyle beyinleri şişip, deliye dönen insanlar azgın, vahşi ve ete susamış bir canavara dönüyordu. | Open Subtitles | إنه فيروس سريع التفاعل يسبب تورم الدماغ، حمى وهيجان وتسبب العنف والكراهية وتجعلك تتصرف مثل متناولي المخدرات |
| Öldükleri zaman bir kutuya atılıyorlar ve orada sıcaktan şişip çürüyorlar. | Open Subtitles | عندما تموت، يضعونها في صندوق وإنها تتفسّخ لأنها تنتفخ مِن الـحَرّ الشديد. |
| Histerik karın için pişiriyor, şişip inen eşin. | Open Subtitles | لزوجتك الهستيرية التى تنتفخ و تهبط |
| Geçmişte. şişip inen. | Open Subtitles | التى تنتفخ و تهبط |
| Ethan'ın üst dudağının şişip morarmasının yanı sıra yapılan bu saldırıdan ötürü iki kesici dişi kırılmış ve sağ kesici dişin sinirinde hasar oluşmuştur. | Open Subtitles | بالاضافة الى وجود تورم في شفة ايثان العليا واضف الى ذلك كسر اثنين من اسنانة ووجهه واسـنانه تضررتا بشـكل كبير |
| İki dakika içinde şişip morardı. | Open Subtitles | خلال دقيقتين قد تورم. الأسود والأزرق. |