| Televizyon kanallarımız da kavgalardan şikâyet ediyor. | Open Subtitles | و محطات التلفزه لدينا ، يشتكون مِن إزدياد الصراعات فيما بيننا |
| Yani, kapaktan yana dert yanıyor, kitabın çıkış tarihiyle ilgili seçimimiz hakkında şikayet ediyor. | Open Subtitles | أعني، انه غاضب على الغلاف انه يشتكي على اختيارنا لموعد الانطلاق .. |
| Yaşadığı yerden şikayet ediyor. Yanıma taşınmakla tehdit ediyor. | Open Subtitles | تتذمر بشأن مكان عيشها تهدد بالإنتقال والسكن معي |
| Yaşlı yarasa, ne zaman eve kız getirsem şikayet ediyor. | Open Subtitles | الخفاشة العجوزة التي تعيش بجانبي تشكو من كل مرة أحضر فيها سيدة |
| Ondan istediğim en küçük şeyden bile şikayet ediyor. | Open Subtitles | انه يشكو كل الوقت ومن كل شيء أسأله ليقوم به |
| Mahkûmlar arasında kavgaya neden oluyor Diğer mahkûmlar bit ve pireden şikayet ediyor. | Open Subtitles | هذا الشيء يخلق نزاعات بين النزلاء، وبدأ السجناء الآخرون يشكون من القمل والبراغيث |
| "Yalnız başıma doğurdum, kimse yoktu" diye utanmadan şikayet ediyor aslanıma. | Open Subtitles | كانت تشتكي إلى ابني وتقول إنّها وَلدت وحدها ولم يكن أحد معها |
| Evet. Piç kurusu kazandığında bile şikayet ediyor. | Open Subtitles | نعم، صاحب الوجه المشؤوم يتذمر حتى وهو رابح |
| Yarı yaşımızdalar ama hepsi şikayet ediyor her biri. | Open Subtitles | أعمارهم تبلغ نصف أعمارنا وكلهم يتذمرون كل واحد منهم |
| İnsanlar ücretin fazlalığını şikâyet ediyor ama herkesin parti vermeye Amsterdam'dan kokulu tütsü almaya parası yetiyor. | Open Subtitles | الأناس هنا يشتكون حول التكاليف ولكن بإمكانهم تحمّل الضرب في الحفلات ويشترون البخور المحروق من أميستاردام |
| Müşteriler şikâyet ediyor ve bizi kazancımızdan ediyor. | Open Subtitles | الفتيات والزبائن يشتكون منه، إنّه مصدر خسارتنا |
| - Evet. Bende. - Hala ağrıyan dirseğinden şikayet ediyor. | Open Subtitles | نعم و أنا أيضاً و لكنه ظل يتذمر و يشتكي من قرحة في كوعه |
| Bana pişirmem için yalvardı ve şimdi şikayet ediyor. | Open Subtitles | . يترجاني كي أطبخ ومن ثم يشتكي. |
| şikayet ediyor gibi gözüküyorsun.Unutma oyundasın. Tamam , nerede olucak? | Open Subtitles | يبدو أنك تتذمر ولا يجب أن تفعل ذلك لأنني سأمنحك نصيبك |
| Renee bile o kadar zenginliğine rağmen şikayet ediyor. | Open Subtitles | حتى رينيه رغم غناها ما تزال تتذمر بشأنه |
| Bir küçük kız bir öcüden şikayet ediyor, yani illaki ben olmak zorundayım, değil mi? | Open Subtitles | بعض الفتيات الصغيرات تشكو من البعبع إذاً يجب أن يكون أنا، أليس كذلك؟ |
| Beyninde dönen bir yankıdan şikayet ediyor. | Open Subtitles | كانت تشكو من مشكلة صدى في رأسها |
| Yemeğini yedi altı değişti, okşadım ve hala şikayet ediyor. | Open Subtitles | لقد أطعمته، وغيّرت حفاضته -وقمت بوضع البودرة على جسمه، والآن يشكو |
| Mahalledeki herkes şikayet ediyor. | Open Subtitles | الجميع يشكو في الحي بأسره. |
| Seele'nin ihtiyarları neyden şikayet ediyor ki? | Open Subtitles | عن ماذا يشكون رجال " سيلي " الأن ؟ |
| Komşular şikayet ediyor. | Open Subtitles | الجيران يشكون. |
| şikayet ediyor ve sızlanıyorsun. | Open Subtitles | أنت فقط تشتكي وتتشكّى مثل إمرأة. |
| Müvekkilleri şikayet ediyor. | Open Subtitles | لا تنظر إلي هكذا! جميع موكليه يتذمرون. |
| Söyle evlat, kan kusuyor ve... soğuk algınlığından şikayet ediyor mu? | Open Subtitles | أخبرني أيها الفتى هل كان يتقيأ دماً... ويشكو من شعوره بالبرد؟ |
| Oh, şimdi şikayet ediyor ama almaya gitsek, ayrılmak istemez. | Open Subtitles | إنها تتشكى الآن ، ولكن عندما نأتي لإلتقاطها فلن ترغب بالرحيل |