| Şimdi bana biraz puslu geliyor. Öyle hızlı bitti ki. | Open Subtitles | إنه شيئ غامض بالنسبة لي الآن لقد إنتهى بسرعة |
| ...belki öldürmeyecektim. Konumuz bu değil. Şimdi bana yardım edebilir misin? | Open Subtitles | أولا،هذا ليس واضح لي الآن إذاً هلّا تساعدنى في هذا؟ |
| Ama Şimdi bana güvenmek zorunda kalacaksın, değil mi? | Open Subtitles | حسناً, عليك أن تثقي بي الآن, أليس كذلك ؟ |
| Seni incittiğimi biliyorum, ama lütfen Şimdi bana güven. | Open Subtitles | أعلم أن آذيتك لكن رجاء ثق بي الآن. سينجح الأمر. |
| Artık kanun benim! Arthur'a itaat ettiniz, Şimdi bana edin. | Open Subtitles | أنا القانون الآن ، لقد أطعتم آرثر و الآن ستطيعوننى |
| Bir gün buraya geldim, oturdum ve Şimdi bana bak. | Open Subtitles | ، لم يتعدّى وجودي هنا إلا يوماً واحداً وها أنـا أجلس هكذا، وانظر إليّ الآن |
| Görüyorsun, eli boş dönemem. Şimdi bana nerede olduğunu söyle. | Open Subtitles | كما ترى , لا يمكنني العودة خاوي اليدين الآن أخبرني بمكانها |
| Şimdi bana söyle, bu evliliğin olmasına izin verecek misin? | Open Subtitles | أخبرني الآن, هل تسمح لهذا الزفاف أن يتم؟ |
| Şimdi bana izin verirseniz, şu an aramızda olma şansı bulamayanlar adına birkaç güzel kelime sarf etmek istiyorum. | Open Subtitles | إذا سمحتم لي الآن كي أقدم كلماتٍ خاصة لمن هم محظوظون كفاية منا ليكونوا هنا الآن |
| Görmem gerektiğini söylüyor Şimdi bana. | Open Subtitles | يقول لي الآن أنّه ينبغي أنْ أري فيه ذلك، |
| Eğer bu adamın yerini bilen varsa hemen Şimdi bana söylese iyi eder. | Open Subtitles | إذا كان أحد يعرف أين هذا الرجل فسأحسن صنعا ً لمن يقول لي الآن |
| Şimdi bana güvenir gibi görünüyor, en azından. | Open Subtitles | يبدو أنه يثق بي الآن على الأقل |
| Aramızda ne olduysa olsun, Şimdi bana inanmalısın. | Open Subtitles | مهما كان الذي حدث بيننا، ثقي بي الآن. |
| Ama lütfen, Şimdi bana güvenebilirsin. | Open Subtitles | .. ولكن أرجوك يمكنك أن تثق بي الآن |
| Şimdi bana para veriyorsun ve buna mecbur olmadığımı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | و الآن تعطيني أموالاً و تقول أنه لا يجب عليَّ ذلك؟ |
| Şimdi, bana gerçekten ne istediğini söyleyene kadar, arabama dönmüyorsun. | Open Subtitles | و الآن لن تعودي للسيارة قبل أن تخبريني بما تريدين |
| Şimdi bana bakıp aynı şeyi hissediyor musun? | Open Subtitles | ألاّ زلت تنظرين إليّ الآن وتشعرين بنفس الشيء ؟ |
| Şimdi bana ne olduğunu söyle ve ne yapabileceğime bakayım. | Open Subtitles | الآن أخبرني ما الأمر وسأرى ما يمكنني القيام بهِ |
| Şimdi bana onun kim olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبرني الآن من اللتي كانت معك ؟ |
| - Şimdi bana bisikletim nerede söyle! - Bilmiyorum! Kaybettim. | Open Subtitles | والآن أخبرني أين دراجتي الثلاثية- لا أعرف لقد فقدتها - |
| Şimdi bana bir şeyler söyle. Beni ne kadar sevdiğini falan. | Open Subtitles | والآن أخبريني بشيء هل ستستمرين بقول أنك تحبيني ؟ |
| Şimdi bana kalkıp çok üzgün olduğunu mu söylüyorsun bir de? | Open Subtitles | سمحت لك أن تقوم بذلك. تريد أن تنظر إلي الآن وتخبرني أنك آسف؟ |
| Şimdi bana Chapel ve erkek arkadaşından bahset. | Open Subtitles | الآن أخبريني عن شابل و حبيبك جون |
| Şimdi bana bir söz vermeni istiyorum, bu iş bitene kadar annemin yanında kalacaksın. | Open Subtitles | لكن عليك ان توعدنى انك من الآن سوف تبقى فى منزل أمى حتى ننتهى |
| Yani Şimdi bana, O'na karşı hiçbir şey hissetmediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | اذاً انت تقولين لي انه ليس لديك مشاعر نحوه الان؟ |
| Bunun için neden Şimdi bana söylemiyorsun bu işin geri kalanının ne kadar gerçek olduğunu? | Open Subtitles | إذاً لمَ لا تخبرني الآن ما مدى حقيقة باقيه؟ |
| Daha geçen hafta bir rehberdin, ...Şimdi bana şovumu nasıl yapacağımı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | في الإسبوع الماضي كنت خادم و الآن تخبرني كيف أدير برنامجي |